Müslümanları Hedef Alan Saldırıları Lanetliyoruz

Londra’nın kuzeyindeki Finsbury Park Camisi yakınlarında bir kişinin kullandığı minibüsü teravihten çıkan Müslümanların üzerine sürmesi sonucu 1 kişi hayatını kaybederken 10 kişi de yaralandı. ABD’nin Virginia eyaletinde ise camiye gitmek isteyen 17 yaşındaki bir genç kız uğradığı saldırı sonucu öldü.

Yaşanan bu terör saldırıları üzerine bir açıklama yapan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayrakturar, Batı ve ABD yıllarca İslamafobik açıklamalarla adeta bu toplumlarda yaşayan Müslümanları açık hedef haline getirmiştir. Ardı ardına Müslümanlara karşı yapılan bu terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Terör kimden ve nerden gelirse gelsin terördür. Batı’nın ve ABD’nin artık üç maymunu oynamayı bırakıp Müslümanlara yönelik bu terör saldırılarına karşı ciddi önlemler alması gerekmektedir. Bunun birinci adımı da İslamafobi söylemlerinin biran önce durdurulması barış ve kardeşlik dini olan İslam’ın terörle ilişkilendirilmesinden bir an önce vaz geçilmesidir” dedi.

Batın’ın ve onun zihniyetinde olan ABD’nin her zaman Müslümanlara karşı iki yüzlü bir yaklaşım sergilediğine dikkati çeken Bayraktutar, “Müslümanlar’a yapılan terör saldırılarında Batı ve ABD medyasının sessiz kalması ya da küçük haberlerle saldırıların geçiştirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Terör saldırısına uğrayanın her hangi bir ırk veya inanç mensubu olması teröre karşı tepkimizi etkilememelidir. Terör bir insanlık suçudur ve bu saldırılar karşısında tüm insanlık ayağa kalkmalıdır. Maalesef Batı medyası tarafından İslamafobinin kışkırtılması, Müslümanlara yönelik saldırılarının Batı medyası ve yetkililer tarafından geçiştirilmesi adeta Müslümanları hedef tahtası haline getirmiştir. Batı’da tırmanan terör saldırıları endişe vericidir ve bir an önce ciddi tedbirler alınmalıdır” ifadelerine yer verdi.

Dünyanın bir çok bölgesinde Müslümanların baskı ve zülüm altında olduğunu söyleyen Bayraktutar açıklamasına şöyle devam etti: “Bu sorunların en etkili çözümü İslam Birleşmiş Milletleri’nin kurulmasıdır. Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Filistin’de, Suriye’de ve dünyanın bir çok yerinde Müslümanlar’a yaşatılan zulme karşı güçlü ve etkili bir şekilde dur diye bilmenin yolu İslam Birleşmiş Milletleri’nin kurulmasıdır. Batı’da ve ABD’de yükselen İslamafobiye karşı en etkili ve güçlü bir şekilde karşı koymanın yolu da yine İslam Birleşmiş Milletleri’nin kurulması ile olacaktır diye düşünüyorum.