Diyanet-Sen Genel Merkezi
Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı Ankara’da Gerçekleştirildi
Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı Ankara’da Gerçekleştirildi
Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı Ankara Büyük Anadolu Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıya Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ve yönetim kurulu üyeleri, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Diyanet-Sen şube başkanları, Genel Merkez Kadınlar Komisyonu Başkanı İlknur Karabulut katıldı.
Toplantıda önümüzdeki dönem yol haritası belirlenirken Genel Başkan Mehmet Bayraktutar ülke ve dünya gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktutar toplantıda yaptığı konuşmada Diyanet-Sen’in adanmışlık ruhu ile 20 yıldır mücadele ettiğine dikkat çekerek “Diyanet çalışanları için yaptığımız ve yapacağımız fedakârlıklarda hiçbir zaman sınır tanımadık, hiç de nokta koymadık. Eğilmedik, bükülmedik, gecikmedik. Düşmedik, üşenmedik, dinlenmedik. Şiddetli operasyon ve oyunlara karşı devasa bir duruş sergiledik. İftiralara karşı davanın iffetini koruduk. Oyunları bozduk, oyuncuları bozguna uğrattık.” Dedi.
Diyanet-Sen Davasına Adanmış Gönüllerin Sendikasıdır
Diyanet-Sen’in büyük bir aile olduğunu ve bu ailenin temelini davaya adanmış gönüllerin oluşturduğunu belirten Bayraktutar “Dava adamlığı yüksek ruh ister, ahlak ister, sadakat ister, mertlik ister, cesaret ister. Dünyevi menfaatlere aldanmayı, dayatmaları alttan almayı ise reddeder. Sizler Diyanet-Sen’in Anadolu’nun her köşesine ulaşmış nefesi, gür sesisiniz. Görevinizi ciddiyet ve cesaretle yapıyorsunuz. Ama bununla yetinemezsiniz. Zorluklara yenilmeden, mesnetsiz ve melanet ithamlara itibar etmeden yolumuza devam ediyoruz, zira etmek de durumundayız.” İfadelerine yer verdi.
Dava Adamı Günü Birlik Yaşayamaz
“Hiçbir Diyanet-Senli, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranamaz.” diyen Bayraktutar şöyle devam etti:
İnançlı ve asaletli dava insanları, yanlışa yanlış diyen; zalime mert ve metin davranan; haine de asla tamah ve tamam demeyen ahlak kahramanlarıdır.
Biliniz ki hayra, Hakka, halka ve hakikate hizmet eden il ve ilçe teşkilatlarımız Diyanet-Sen’in destanına destek verecek kalp atışı, gönül erleri, dava neferleridir.
İşte bu teşkilat sendikacılık tarihinde hep ilkleri başarmıştır. İlk din görevlileri sendikası olma payesiyle başlayan kuruluşumuz bu gün 15. yetki yılında yüzde 68’lik sendikalaşma oranı ile kamu görevlileri sendikaları arasında yakalanması zor bir orana ulaşmıştır. Bu yıl ayrıca 81 ilin 81’inde de yetkiyi alarak bir ilke daha imza attık. Türkiye genelinde ve 81 ilde yetkiyi alarak Türkiye sendikacılık tarihinde bir ilki daha başarmış olduk. Bu büyük bir başarı, bu büyük bir onurdur. Bu başarının, onurun mimari da sizlersiniz, büyük Diyanet-Sen ailesidir.
Bu Günlere Kolay Gelmedik
Diyanet-Sen’in bu günlere büyük zorluklarla geldiğini ifade eden Bayraktutar şöyle devam etti: 90’lı yıllarda alay edercesine Diyanet’e 1 kadro veriliyordu. Yetkiyle birlikte bu gün kadro sorununu büyük ölçüde aştık. 15 yıllık yetkili olduğumuz dönemde ücretlerin yükseltilmesinden, ek ders ücreti verilmesine, gece nöbetine kalanlara ek ders ücreti ödenmesinden milli, ulusal ve dini bayramlarda mesai ücreti ödenmesine kadar burada tek tek sayıp vaktinizi almak istemediğim yüzlerce kazanımın altında Diyanet-Sen’in imzası vardır. Kazanımlar konusunda değinmeden edemeyeceğim bir konu da ilahiyat önlisans mezunlarına sınavsız lisans tamamlama hakkının elde edilmesidir. Bu konuda gerçekten uzun yıllar büyük çaba sarf ettik. Emek verdik. Engellemelerle karşılaştık. İftiralarla karşılaştık, yalancılıkla, insanların umutları ile oynamakla suçlandık. Pes etmedik. Şükür söz verdiğimiz gibi ilahiyat ön lisans mezunlarına sınavsız lisans tamamlama hakkının verilmesini sağladık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Camiamıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Terör Sözde Medeni Ülkelerin Operasyon Aracı Olmuştur
Geçmişte sözde uygarlık götürüp yer altı ve yer üstü kaynaklarını ülkelerine getiren zalimlerin şimdilerde Yeni Dünya Düzeni maskesi altında, terörle mücadele kisvesi içinde ülkeleri hizaya getirme, direnişlerini kırma, köklerinden koparma taktikleriyle aynı oyunu oynadıklarını belirten Bayraktutar “Bugün emperyalizmin gözü, Afrika’nın Okyanus kıyısından, Doğu Türkistan havzasına, buradan Pasifik’e kadar uzanan engin coğrafyalara odaklanmıştır. Bunun için dünya coğrafyasında, Avrupa-Asya’nın kesiştiği alanda, kilit ve stratejik öneme sahip Türkiye’nin çözülmesi, parçalanması, dağıtılması ve bunlar olmuyorsa denetim ve kontrolü amaçlanmaktadır.
Bir başka yönüyle terörizm, küresel piramidin tepesinde olduğunu iddia eden sözde gelişmiş ve medeni ülkelerin siyasi operasyon aracı, hedef ülkelerin içişlerine karışma bahanesidir. Zulmün ve zulmetin cinayet ve ihanet silahı FETÖ, bu çerçevede değerlendirilmelidir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden kısa bir süre sonra, ülkemizde yeni bir ruh doğdu, Türkiye için yeni bir kapı açıldı. Salalarımızla biz bu ruha ortak olduk, bu kapıdan içeri girdik. Başka türlüsünü yapmamız da kendimizi, var oluş gayemizi inkâr olurdu.
28 Şubat Mağdurlarının Acıları Dindirilmelidir
Dindarlara hayatı dar eden 28 Şubat Postmodern Darbesi’nin üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen bir çok mağdurun hala hapishanelerde olduğuna dikkati çeken Bayraktutar “İnsanlık adına bütün değerlerin ayaklar altına alındığı, hukukun hiçe sayıldığı darbe sürecinde sahte şahitler, uydurma deliller ve işkence altında alınan ifadelerle zindanlara doldurulan 600 mahkum için 28 Şubat her gün devam ediyor, 21 yıldır yok yere hapislerde çürütülen mağdurlar başta olmak üzere tüm mazlumların haklarını iade edebilecek ve acılarını dindirebilecek adımlar atılmalıdır.” İfadelerine yer verdi.
Ümmet Bilinci İle Hareket Etmeliyiz
Ümmetin, içine girdiği karanlık tünelden mutlaka çıkmaması gerektiğini belirten Bayraktutar, “İnancım odur ki, eninde sonunda da el birliğiyle, dayanışmayla çıkacaktır. Bunu hep birlikte başarmak, hep birlikte sonuç almak durumundayız. Aksi milletimiz için ıstıraptır, imhadır, yok olmaktır. Ümmet, bedenine geçirilmek istenen kefeni yırtacak güçtedir.Buna inancımız sonsuzdur. Bilmiyorlar ki, İslâm’ın sancaktarlığını yapan ihlaslı yüzler hâlâ pes etmedi. İşte tüm heybetiyle dosta güven, düşmana korku salmaktadır. Hamd olsun, Diyanet-Sen milletinin yüz akı, Türkiye’nin gerçek ve potansiyel gücüdür.” Dedi.
Diyanet-Sen Yükselen Değerdir
Diyanet-Sen’in yükselen bir değer olarak, Diyanet Çalışanlarının gönlünde yerini aldığını söyleyen Bayraktutar bu yerin daha da sağlamlaşması için bu teşkilata siz değerli başkanlarıma güvenim inancım tamdır” şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Tıraşçı: Sizler Peygamber Varislerisiniz
Diyanet-Sen Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Tıraşçı Yüce Allah’ın yarattıklarının en şereflisinin insan olduğuna dikkati çekerek “Bunun da sebebi insana verilen akıl ve irade nimetidir. Akıl ve iradenin yanında yanlışa düşmesinler diye kitap ve peygamberler göndermiştir. Hz. Muhammed Mustafa (sav) ile peygamberlik dönemi bitiştir ancak iyiliği emretme, kötülükten men etme görevi devam etmektedir ve Peygamber varisleri olarak bu kutlu görevi yerine getirme görevi alimlerin, ilim ehlinin ve siz değerli din görevlilerinin görevidir” dedi.
Esen: Memur-Sen ve Diyanet-Sen Tüm Dünyanın Meşalesi Olmak Durumunda
Diyanet-Sen’in Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Memur-Sen’in ve Diyanet-Sen’in bu ülkenin, ümmetin ve tüm dünyanın meşalesi olmak durumunda olduğunu kaydetti.
Diyanet-Sen, Memur-Sen’in İlk Yetkili Sendikası Olarak Hayırlı Bir Kapı Açtı
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, Diyanet-Sen’in toplantısında bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, “Çünkü sizler hem sendikacılık tarihide, hem de Memur-Sen tarihinde çok önemli bir yere sahipsiniz. Siz Memur-Sen’in ilk yetkili sendikası olarak hayırlı bir kapı açtınız. Sizin açtığınız bu kapı o kadar bereket getirdi ki şimdi hem Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olduk, hem de tüm dünyada tanınan etkili bir konfederasyon olduk” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen’in kıtalar arası etkinlikler yapan bir konfederasyon haline geldiğini belirten Genel Başkan Yardımcısı Esen, İstanbul’da düzenledikleri ‘İnsan Emek ve Küresel Rekabet’ konferansına 107 ülkeden 154 konfederasyonun katıldığını hatırlattı.
Amacımız İslam Dünyasında Bir Bilinç ve Uyanışa Vesile Olmak
Dünyanın emperyalizmin sömürüsü altında ezildiğini belirten Esen, ‘Akif İnan ve arkadaşlarının başlattığı sendikal “hareketin amacı zengin hazinelerin fakir bekçileri haline getirilen İslam dünyasında bilinç uyanışına vesile olmak, bu duruma yol açan sistemle topyekûn mücadele etmektir. Akif İnan Ağabeyimizin “Bu eller bizimdir. Bütün yeryüzü bizimdir, ama öncelikle Ortadoğu bizimdir. Burada yakarsak meşaleyi ancak, yeryüzü aydınlanır.” Söylemi romantik bir söylem değildir” diye konuştu.
Esen sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Memur-Sen, Diyanet-Sen bu ülkenin, ümmetin ve tüm dünyanın meşalesi olmak durumundadır. Unutmayalım ki bizlerin aydınlatmadığı her alan karanlık kalacak, karanlık emellere zemin oluşturacaktır. Biz aydınlatmazsak FETÖ karartır. Terör örgütleri karartır, emperyalizm karartır. Küçük hesapların değil, dava adamlığının gereğini bihakkın yerine getirerek, bu kutlu sefere güç veriyorsunuz. Seferiniz, seferimiz kutlu olsun diyor hepinizi yürekten gönülden selamlıyorum.”
Toplantıda ayrıca Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcıları ve Kadınlar Komisyonu Başkanı İlknur Karabulut da birer konuşma yaptı.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, katılımlarından dolayı Diyanet İşleri Başkanı Osman Tıraşçı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen’e birer hat takdim etti.