Diyanet-Sen Genel Merkezi
Memur-Sen’in Besmelesi, Sendikalaşmanın Birincisi DİYANET-SEN
Memur-Sen’in Besmelesi, Sendikalaşmanın Birincisi DİYANET-SEN
16 yıldır Diyanet ve Vakıf Hizmet kolunda yetkinin tek sahibi Diyanet-Sen, Resmi Gazete’de yayımlanan 2019 yılı kamu görevlileri üye sayıları tebliğine göre 83 Bin 652 üye sayısı ile bu yılda hizmet kolunda yetkili sendika olurken %67.04 sendikalaşma oranı ile bütün kamu görevlileri arasında sendikalaşma oranı en yüksek sendika olma rekorunu da yeniledi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çıkarılan ve hafta sonu yayımlanan “4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 2019 Temmuz İstatistikleri Hakkında Tebliğ”de; Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların üye sayılarına ilişkin 2019 Temmuz ayı istatistik bilgileri yer aldı.
Toplu sözleşme masasına taraf olarak oturacak sendikaların belirlenmesinde esas alınan kamu görevlileri sendikalarının üye sayıları daha önce kurumlar bazında imza altına alınmıştı. Hafta sonu resmi gazetede yayınlanan tebliğ ile bu rakamlar resmileşti. Yayımlanan tebliğe göre, Diyanet -Sen Diyanet ve Vakıf Hizmet kolunda kurulu 18 sendika arasında yüzde 67.04 sendikalaşma oranı ve 83.652 üye sayısı ile rakiplerine büyük fark atarak 16. kez yetkiyi göğüsledi.
Konfederasyonumuz Memur-Sen ise 1019853 üye sayısıyla rakipleriyle arasındaki farkı katlayarak Türkiye’nin en büyük Memur sendikası olduğunu tescilledi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Diyanet-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bayraktutar, Diyanet-Sen nasıl Memur-Sen’e bağlı sendikalar arasında yetkiyi alarak bir ilki başarmış ve Memur-Sen’in Besmelesi unvanını almışsa bu liderliğini 16 yıldır büyük bir istikrarla devam ettirmektedir. Diyanet-Sen bu 16 yıl boyunca ortaya koyduğu performansı, kazanımları ve ilkeli ve etkili sendikal anlayışı ile Diyanet ve vakıf çalışanlarının % 67.04’ünü sendika bünyesine katılmasını sağlamıştır. Bu ülkemizdeki kamu sendikaları arasındaki en yüksek sendikalaşma oranıdır. Diyanet-Sen ayrıca 81 ilin 81’inde de yetkili tek sendikadır. Bunun anlamı, din görevlileri ve vakıf çalışanları, hak ve menfaatlerini aramada ve ortak menfaatlerini korumada kararlıdır. Bunun anlamı, din görevlileri ve vakıf çalışanları, hak arama çabalarında, menfaatlerini koruma çalışmalarında Diyanet-Sen’i yetkin görmektedir, etkili görmektedir. Diyanet-Sen’e ve onun lider kadrosunu oluşturan sizlere güvenmektedir. Bu güvenin neticesi 16 yıldır yetkidir. Onlarca kazanımdır.” Dedi.
Bayraktutar açıklamasını şöyle sürdürdü: “Siz yoksanız bir eksiğiz” sloganıyla yola çıktığımız, varlığımızın yegâne sebebi olan, yüreğimize, davamıza, Diyanet-Sen sevdasına aşk katan, değer katan bu günlere gelmemizde emeği geçen bütün Diyanet-Sen sevdalılarına gönülden teşekkür ediyorum.
Diyanet-Sen sevdası için, hak mücadelemiz için, emek ve alın terimizde, ümmetin sesi olma mücadelemizde elif gibi dimdik duran, böylesine bir teşkilata sahip olduğum için Rabbime hamd ediyorum.
Bizi bir birimize kenetleyen, var olmak için önce kardeşliği şart koşan, aynı dava için yoldaş kılan Rabbime hamd ediyorum.
Dünya’nın her köşesinde mazlumun, çaresizin yanında yeni Türkiye hayali için bir araya gelen erdemliler hareketinin her bir neferine teşekkür ediyorum.
Dilinde dua, özünde Diyanet-Sen sevdası olan 84 bin üyemize,
Kardeşinin derdiyle dertlenen gönül erlerine
Himmeti millet, gayesi hak olan erdemliler hareketinin her bir yolcusuna teşekkür ediyorum.
Evet, kurulduğumuz ilk günden bu yana çok büyük işler yaptık. Durmadık, durdurulamadık. Yorulmadık, yılmadık, yıldırılamadık. Zorluklar karşısında Hakka sığındık, hak için, haksızlıkları bitirmek için, yeni kazanımlar için mücadele ettik. Yenilmedik, sürekli yenilendik. Yaptıklarımızla yetinmedik, yetinemezdik. Din görevlisinin özgür olmadığı bir ülkede, dindarların özgür olamayacağı, din görevlisinin mağduriyetlerinin bitmediği bir ülkede, milletin mağduriyetinin sona ermeyeceği idrakiyle hareket ettik. Hakkın, hukukun, emeğin, alın terinin kutsallığını öğretmekle mükellef olan bizlerin, din görevlilerinin yer almadığı sendikal sahanın nakıs olacağını anlatarak yola çıktık. Çok şükür, kazandıklarımızın çokluğuna ve üye sayımızın büyüklüğüne bakıp yoldan çıkmadık, mefkuremizi kaybetmedik. Ne kadar çok şey yaptığımızı değil, ne kadar çok şey yapmamız gerektiğini esas aldık.
Bu güvenin hakkını veren, bu güvenle yol alan, bu güvenle din görevlilerine, vakıf çalışanlarına yeni yollar, ufuklar açan bütün teşkilatımızı yürekten kutluyor, çabaları için, fedakarlıkları için, diğer gamlıkları için, adanmışlıkları için, şahsım adına, hizmet kolumuzun çalışanları adına, ülkem adına şükranlarımı sunuyorum.