Diyanet-Sen Genel Merkezi
Diyanet-Sen 2. Büyük Türkiye Buluşması Sonuç Bildirgesi
Diyanet-Sen 2. Büyük Türkiye Buluşması Ankara Kızılcahamam’da gerçekleştirildi. 1450 kişinin katıldığı toplantıda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanlarının sorunları ele alındı. 6. Dönem Toplu Sözleşme Kararlarının uygulanması Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, 3600 ek gösterge düzenlemesi vs konuların ele alındığı toplantı sonucu şu kararlar alındı:
TÜRKİYE DİYANET VE VAKIF GÖREVLİLERİ SENDİKASI
2. BÜYÜK TÜRKİYE BULUŞMASI SONUÇ BİLDİRGESİ
ANKARA-22 ŞUBAT 2022
4-B Sözleşmeli Düzenlemesi 2022’in İlk Yarısında Tamamlanmalıdır
Kamu personel sisteminde kadrolu istihdam esas alınmalı, sözleşmeli personel istihdamına son verilmelidir. 6. Dönem toplu sözleşme gereği 2022 yılında sözleşmeli istihdamına yönelik yeni düzenlemenin yılın ilk yarısında ivedilikle yapılarak birçok soruna ve hak kaybına yol açan sözleşmelilik sona erdirilerek sözleşmeli personel kadroya geçirilmelidir.
3600 Ek Gösterge Tüm Diyanet Personelini Kapsayacak Şekilde Düzenlenmelidir
3600 Ek gösterge ile ilgili düzenleme konusunda 6. Dönem toplu sözleşmede hükümetle mutabakata varılmış ve 16 Şubat 2022’de Memur-Sen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında “3600 ek gösterge ve ek göstergelere ilişkin düzenleme yapılması” konusunda ilk toplantı gerçekleştirilmiştir. 3600 ek gösterge düzenlemesi bütün Diyanet çalışanlarını kapsayacak şekilde 2022’nin ilk yarısında hayata geçirilmelidir.
Dayanışma Aidatı Hayata Geçirilmelidir
Toplu sözleşme masasında yetkili sendikanın imzası ile hayata geçen kazanımlardan sendika üyesi olmayanların da yararlanmasının adil olmadığını düşünüyoruz. Üye olmayanların da aynı haklardan yararlanması için yetkili sendikaya dayanışma aidatı ödemeleri gerekir. Bunun için gerekli düzenlemeler yapılarak dayanışma aidatı hayata geçirilmelidir.
4688 Sayılı Kanun Lafzen ve Ruhen Değiştirilmelidir
4688 Sayılı Kamu Görevlileri Kanununu maalesef 82 Anayasası gibi sivil bir yönetim ürünü değildir. 4688 Sayılı Kanun mutlaka hem lafzı hem ruhu değiştirilmelidir. Ülkemizin daha büyük, daha güçlü olması için fikirde, fiilde ve hedefte ortaklaşmaya ihtiyaç var. Sendikal alanda da daha iyisi, daha doğrusu ve daha adili için 4688 sayılı kanunun değişmesine, doğru hükümler içermesine ihtiyaç var. Hem masada hem temsil de hem pazarlık sürecin de hem de taraflar arasında adalet sağlanmalıdır. Evrensel ilkelere ve sendikal hakların gereklerine uygun kurallar olmalı ve toplu sözleşmenin kapsamı geniş tutulmalıdır.
Sendikalara Yüzde 1 Barajı Getirilmelidir
Sendika kurabilmek için faaliyet gösterdiği iş kolundaki memurların en az yüzde 1’ini kaydetme şartı getirilmelidir. 3-5 kişinin bir araya gelip yeni sendika kurmasının önüne geçilmelidir. Sendikal kazanımlardan yararlanmak içinde yüzde 1 şartı uygulanmalıdır. Tabela sendikacılığı ile emek sendikacılığının farklı ortaya konulmalıdır.
Vefa Destek Gruplarının ve Filyasyon Ekiplerinin Sessiz Kahramanlarına Teşekkürler
Koronavirüsle mücadele kapsamında illerde kurulan ‘Vefa Sosyal Destek Grupları’nda ve Filyasyon ekiplerinde büyük bir özveriyle çalışan sahanın sessiz kahramanları din görevlilerimize gönülden teşekkür ediyoruz. Vefa Destek Gruplarındaki cami görevlilerine konumlarıyla uyumlu olmayan görev ve sorumluluklar yüklenmemelidir ve göreve çıkan din görevlilerine güvenliklerini ve sağlıklarını korumaya yönelik tedbirler alınmalıdır.
İlitam Kontenjanları Yükseltilmedir
İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınması ve İLİTAM program kontenjanlarının tüm talepleri karşılayacak ölçüde arttırılması din görevlilerinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından son derece önemlidir. Din eğitiminin kalitesinin ve verimliliğinin yükseltilmesi için din görevlilerinin eğitim seviyesinin yükseltilmesi elzemdir. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yaklaşık 59 bin ilahiyat ön lisans programı mezunu çalışan mevcuttur. 15 Bin civarında da halen okuyan vardır. Son açıklanan İLİTAM kontenjanları bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzaktır. Kurumumuz çalışanlarının eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından ön lisans mezunu çalışanların lisanslarını tamamlaya bilmeleri için İLİTAM kontenjanlarının artırılarak Diyanet İşleri Başkanlığına özel kontenjan tahsis edilmelidir. YÖK ile Diyanet arasında yapılacak protokol ile İlahiyat ön lisans mezunu kurum çalışanları lisans eğitimlerini tamamlamalıdır.
Diyanet Akademisi Hayata Geçirilmelidir
Diyanet-Sen’in 2007 yılından beri toplu sözleşme masasına taşıdığı Diyanet Akademisi hazırlıklarının tamamlandığı söylenmesine rağmen bir türlü uygulamaya geçmemesi üzücüdür. Zamanın gereklerine göre donanımlı, nitelikli ve model din görevlisi ihtiyacını karşılaması düşünülen Diyanet akademisinin bir an önce hayata geçmesi din istismarlarının da önüne geçecektir. Diyanet Akademisi, çağın getirdiği yeni problemlere Dinin doğru cevabını ortaya koyacak cesaret ve donanımda din görevlisinin yetiştirileceği bir eğitim-öğretim kuruluşu olarak düşünülmelidir. Bu şekilde düşünüldüğünde, Akademi’nin ivedilikle kurulmasının ve İmam-Hatip Liseleri, İlahiyat Fakülteleri, İslami İlimler Fakülteleri ve muadilleri ile işbirliği içinde çalışarak, nitelikli ve donanımlı din görevlisi yetiştirmeye başlamasının elzem olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
DİB Eğitim Uzmanı ve Din Hizmetleri Uzmanlarına Diğer Kurumlardakiler ile Eşit Haklar Verilmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarının eşdeğer kadrolardaki yerleri dördüncü kademeden ikinci kademeye alınmalı, iş güçlüğü, iş riski ve mali sorumluluk zammı diğer kurumlardaki gibi uygulanmalı, özel hizmet tazminatı ve ek göstergeleri yükseltilmeli, Din Hizmetleri Uzmanı ve Eğitim Uzmanlarına da Başuzmanlık verilmelidir.
Vaizlere Özlük Hakları Bakımından Kadrolarına Uygun Haklar Verilmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Vaiz olarak çalışanlara özlük hakları bakımından kadrolarına uygun haklar verilmelidir.
Murakıplar Maaş ve Özlük Hakları Yönünden Eşitlenmelidir
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan murakıplar gerek kurumda eş değer kadrolarda çalışan personel ile gerekse diğer kurumlarda denetim işini yapan memurlar ile maaş ve özlük hakları bakımından eşitlenmelidir.
Unvan Değişikliği Sınavında Başarılı Olan Müezzinler A, B, C Grubu Camilerden Başlayabilmelidir
5 yıl ve üzeri müezzin görevi yapmış personelin Unvan değişikliği sınavında başarılı olmaları durumunda D grubu camilerden başlama şartının kaldırılarak C, B ve A grubu camilerin münhal kadrolarına atanabilmelerinin yolu açılmalıdır.
GİH, YHS ve THS Çalışanlarının Çalışma Şartları İyileştirilmelidir
Din hizmetinin verimliliğinin artırılması, kurumumuzun daha nitelikli olması için büyük bir emek ve gayret ortaya koyan şef, memur, şoför ve hizmetlilerimiz başta olmak üzere, genel idare hizmetleri, yardımcı hizmetler sınıfı ve teknik hizmetler sınıfı çalışanlarının çalışma şartlarında iyileştirme yapılmalıdır. Buna büyük bir katkı sağlayacak olan görevde yükselme, unvan değişikliği ve yer değişikliği talepleri ivedilikle karşılanmalıdır. Ayrıca yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılarak genel idare hizmetleri sınıfına dahil edilmelidir.
Vekil ve Fahri Çalışanlar Kadroya Alınmalıdır
Yıllardır Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde fahri ve vekil olarak görev yapan bütün yeterliliklere haiz çalışanların son kez kadroya alınması gerekir. Kadrolu meslektaşları ile yıllardır aynı işi yapmalarına rağmen çok cüzi miktarda ücret alan ve bütün haklardan yoksun bırakılan Fahri ve Vekil çalışanlara son kez kadro verilmesi mağduriyetlerinin giderilmesi açısından önemlidir.
Vergi Dilimi Mağduriyeti Giderilmelidir
Artan oranlı vergi sistemi nedeniyle brüt maaşları üzerinden yılın başında yüzde 15 oranında vergi ödeyen çalışanlar toplam gelirleri 22 bin lirayı aştığı anda bir üst vergi oranı olan yüzde 20 vergi ödemeye başlıyorlar. Dolayısıyla brüt maaşları aynı kaldığı halde daha fazla vergi ödemek zorunda kalan çalışanların ellerine geçen net maaş düşüyor. Maaşlarına yapılan zamlar gelir vergisine giden hatta daha düşük maaş alma durumunda kalan memurların mağduriyeti giderilmelidir.
Camilerin Elektriklerinin Kesilmesi Kabul Edilemez
Her ne sebeple olursa olsun camilerin elektriklerinin kesilmesi kabul edilemez. Camilerin ısıtma soğutma giderleri de genel bütçeden karşılanmalı ve vatandaşların ibadet özgürlüğü önündeki bu utanç verici elektrik kesintisi derhal kaldırılmalıdır.
Kadınlar Sendikal Örgütlenmede Daha Aktif Rol Almalı
Diyanet İşleri Başkanlığı en köklü kurumlarımızdan birisi ve sendikalaşma oranı en yüksek kamu kesimi olmasına rağmen kurumumuzda da kadın çalışan oranı maalesef düşüktür. Genel Merkezden başlattığımız Kadınlar Komisyonlarının şube ve il yönetimlerinde de bir an önce kurulması daha önce kurulanların da daha aktif hale getirilmesi elzemdir.
Kadına Şiddeti Kendi Kültür ve Değerlerimizle Önleye Biliriz
Ülkemizin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi oldukça yerinde bir karardır. Son günlerde resmen çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi’ne kadına yönelik şiddetle mücadelede bir geriye gidiş olarak yansıtılmaya çalışılıyor. Bizim kadına yönelik şiddetle mücadelemiz İstanbul Sözleşmesi ile başlamadığı gibi, bu sözleşmeden çekilmeyle de bitecek değildir. Aileyi ve kadını güçlendirmek yerine, küresel lobilerin, baskı gruplarının, çıkar odaklarının ve cinsel sapkınlıkların propaganda mecrası haline gelen sözleşmenin feshedilmesi bize göre isabetli ve hayırlı bir gelişmedir. İstanbul Sözleşmesi kılıfı altında toplumsal bünyemizi zehirleyen söylem, eylem ve hedeflerin tehlikeli seviyelere ulaştığını görmek lazımdır. Dün kadına yönelik şiddetle ve kadınların insan olarak sahip oldukları haklarının kullanabilmesi konusunda nasıl mücadele ediyorsak, bugün de, yarın da aynı mücadeleyi sürdüreceğiz.
Sendikal Yürüyüşümüze Kararlılıkla Devam Edeceğiz
Diyanet-Sen olarak, hak, özgürlük ve emek mücadelemizi üyelerimizin, Diyanet ve Vakıf çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi, emeğin saygınlığının ülkemizde ve dünyada artırılması için sendikal yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz.