Güncel
Hepimiz Allah’a (cc) Hicret Etmekteyiz
İslam Âlemi olarak bugün Sevgili Peygamberimiz ’in (sas) Mekke’den Medine’ye Hicreti’nin 1444. Yılını idrak ediyoruz. Hz. Peygamber (sas) ve sahabe için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır.
İslâm’ın yayılmaya başladığı Mekke döneminde Sevgili Peygamberimiz (sas) ve ilk Müslümanlar sürekli baskı ve işkencelerle karşılaştılar. Sosyal, ekonomik ve kültürel ambargoya maruz kaldılar. Bu işkenceler sebebiyle ilk Müslümanlar önce Habeşistan’a, sonra da Medine’ye hicret ettiler. Peygamber Efendimiz (sas) ve ashab-ı kiram doğup büyüdükleri ve çok sevdikleri Mekke ve Kâbe’den ayrılmak durumunda kalmışlardır. İslam davasının büyük miladı olan hicret, Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yolculuktur. Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsüdür. Yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, dostluk ve kardeşliğin ifadesi olan hicret, kardeşine kucak açarak onunla evini, yiyeceğini ve varlığını paylaşmanın; kardeşini himaye etme ve sahiplenmenin adıdır.
Hicret, İslâm tarihinin en önemli olayıdır. Hicret, Müslümanları, müşriklerin zulmünden kurtarmış, İslâm’a yayılma imkânı sağlamış, böylece Hicret, ilk Müslümanların, sıkıntılı günlerden kurtulmalarına ve kardeşlik esası üzerine kurulan toplum hayatına kavuşmalarına vesile olmuştur.
Ayrıca İslâmiyet, Mekke şehri hudutları dışına Hicret’le taşmış ve bu güneş, dünyaya Medine ufuklarından yayılmıştır.
Ülkemizde ve dünyada şiddet olaylarının arttığı ve özellikle bölgemizde savaş, kan, gözyaşı ve vahşetin bütün çirkinliği ile yaşandığı şu günlerde sevgi barış ve kardeşlik dini İslam’ı yeniden idrak etme ve tüm insanlığa tebliğ etme zamanıdır.
Hicret yalnızca mekânsal olarak yer değiştirme olarak algılanmamalıdır. Önemli olan Müslümanlar olarak zihinsel değişimdir. Çağın gereklerine uyarak geçmişimizden kopmadan geleceğin idrakine vararak bu günümüzü şekillendirmektir zihinsel hicret. Hz. İbrahim’in (as) dediği gibi, hepimiz Rabbimize hicret etmekteyiz. Geçici olan bu dünyadan, ebedi olan gerçek âleme doğru göç etmekteyiz. Hicret, Sevgili Peygamberimizin bir hadislerinde buyurduğu gibi, Allah’ın yasaklarını terk etmektir. Bir hayat tarzı olan Hicret, hiçbir zaman fani dünyaya ve dünyanın aldatıcılığına kanmamaktır.
Diyanet-Sen olarak başta Diyanet-Sen teşkilatı olmak üzere tüm Müslümanların Hicri Yılbaşını tebrik ederken asırlarca insanlığa yüksek medeniyetler kurarak hizmet vermiş bir dinin mensubu ve O’nun Elçisinin ümmeti olarak, tüm Müslümanları bu değerli mirasa sahip çıkmaya, anlamaya ve yaşamaya davet ediyoruz.