Güncel
Yazıklar Olsun!..
Diyanet-Sen Konya Şube Başkanı Ali Koç medyanın ve gazeteciliğin kirletildiği yönünde bir açıklama yaptı. Topluma yansıtılanların objektif yaklaşımlarla kaleme alınmadığına değinen Koç; Gazeteci olmadığı halde gazetecilik hevesiyle site açıp bu işi yapmaya soyunan kişinin gerçek gazeteciliğin ne demek olduğunu anlamasını umarım. İşi ehli olanına bırakmadan yalan habercilik yapan bu zihniyet satılmışlığın, hırsızlığın en büyük örneğidir ve sözüm ona yalan haberlerle iftiralarla habercilik yapmaktalar. Oysaki yalan haber yaparak karalamayla haber yapılamayacağını anlamasını umarız.
‘‘Öncelikle gazetecilik nedir, bunu değerlendirmek isterdim ama yayın yapan internet sitelerini gezinince nasıl bir rüzgârın estiğini görmek bizi ve birçok gazeteci arkadaşımızı üzmüştür dedi.’’
Başkan Ali Koç ; ’’Gazeteci olmak satılmamaktır, sitesinde yayınlanan haberlerde yanlı davranmamaktır, birilerini kendi kontrolüne alabilmek için –‘‘bana yazı yazmazsan seni rezil ederim’’ ‘’benimle birlikte çalışmazsan seni mahvederim’’ demek değildir. Evet, kalem gazetecinin en etkin silahıdır ama bunun etik değerleri olduğunu da unutmamak gerekir. Son zamanlarda etkin olma hayaliyle, üye sayısı büyük olan sendikalara çatan küçük sendikanın, bu tarz çirkin imalarda bulunması ve söz konusu sadece bir siteyi kendi çıkarları uğruna kullanması, haber yaptırması, medyadaki silahım budur diyerek tehdit unsuru olarak kullanması da gazeteciliğin duruşuna, değer yargılarına aykırı değil midir? Çıkarılan yasaları dahi kendilerince yorumlamaları onların hem karakterini, hem de kendi çıkarları için iftira atmaktan, karalamaktan geri kalmayacaklarını teyit etmektedir’’ diyen Koç, Sendikal anlamda kirletilmiş yüzler din görevlilerini temsil edemez dedi.
‘‘Akıl verir edalarıyla bu Dünya’da uyarmadı denilmesin diyerek iftira atan söz konusu haberin kimin tarafından kaleme alındığı ne kadar açıklanmasa da görmeden, dinlemeden sırf kendileriyle çalışmadı diyerek iftiraya başvurmak değer yargılarından nasibini almamış, üyesini çoğaltmayı iftira yoluyla başarma hayalinde olan, küçük insanların işidir. Öncelikle insana değer vermenin iftirayla olmayacağını, insanı önemsemenin karalamakla gerçekleşmeyeceğini bilmeleri gerekir. Sendikacılık, üye haklarını savunmaktır. Sendikacılık, üyesinin derdiyle dertlenmektir. Sırf yetkili olma yolunda üye sayısını çoğaltmak için iftirayı, karalamayı basamak olarak kullanmak değildir.
Kendi sitesini objektif değerlerle haber yapmaktan soyutlayan, maşa olarak kullanılan bu insanları ‘‘Kullanan ve Kullandıranları’’ esefle kınıyoruz’’ dedi.