Güncel
Gündoğdu: Akademisyenlerin Maddi Durumunu İyileştirmek İçin Çalışıyoruz
Gündoğdu: Akademisyenlerin Maddi Durumunu İyileştirmek İçin Çalışıyoruz
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinin maaşlarına 2014 yılı Ocak ayı itibariyle 729’ar lira zam yapılması talebinde bulundu.
Memur-Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinin maaşlarına 2014 yılı Ocak ayı itibariyle 729’ar lira zam yapılması talebinde bulundu. YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ya sendika olarak hazırladıkları ‘Öğretim Elemanlarının Mali Hakları’ başlıklı raporu sunan Gündoğdu, “Üniversitelerde görev yapan profesörlere verilen maaş 4 bin 702 TL’den 2014 yılı ocak ayı itibariyle 5 bin 431 TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz. Doçentlerimize verilen 3 bin 369 Tl olan maaşlarının ocak 2014 itibariyle 4 bin 98 liraya, yardımcı doçent maaşlarının da 2 bin 701 liradan 3 bin 430 TL’ye ve son olarak araştırma görevlilerinin maaşlarının da 2 bin 203 liradan 2 bin 932 liraya yükseltilmesini istiyoruz. Bu rakamlar verildiğinde rekabet eden bir akademisyen ailesine kavuşacağız.” diye konuştu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’yı ziyaret etti. Ziyaretin ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, öğretim elamanlarının mali ve özlük haklarının iyileştirilmesine ilişkin hazırlanan çalıştay raporunu konu alan ortak basın açıklaması yaptı. Yükseköğretim Kurulu Ana Binası Beyaz Salon’da gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Ahmet Gündoğdu, ziyaretin amacının öğretim üyelerinin mali hakları ve bu konuda yapılması gereken çalışmalar olduğunu söyledi.
ÜNİVERSİTELERİMİZDE NİCEL DEĞİL NİTELİK SORUNLARI VAR
Nicelik olarak üniversitelerle bir sorun olmadığını ama nitelik olarak sorunların yer aldığın anlatan Gündoğdu, “Akademisyenlerin mali açıdan rahatlatılması gerekiyor. Üniversite sayısının artırılması yerine üniversitelerde kimlikli akademisyenlerini yetiştirilmesi gerekiyor. Mevcut akademisyenlerinde elde tutulması gerekiyor. Akademik kariyere başlayanlar bakanlıkların açtığı uzmanlık, müfettişlik ve diğer memurluk sınavlarını takip eder durumda olunca burada nitelik boyutu ile yetişmiş eleman bulmak zorlaşıyor. Mevcutları tutalım ve dışarda yetişmiş olanları elimizde tutmaya çalışalım.” Diye konuştu. Hazırladığımız raporda dünyada akademisyen maaşı ve durumları, üniversitelerimizdeki akademisyenler ve diğer ülkelerle karşılaştırılması ile kamu ve özel üniversitelerde akademisyen maaşlarının karşılaştırıldığını anlatana Gündoğdu, “Bunlar incelendiğinde kamudaki akademisyenlerimizin maaşları düşük. Çin, Ermenistan, Rusya, Letonya ve Meksika gibi ülkeler bizden geri ama araştırma görevlisi bakımından 20 den fazla ülke bizden ileridedir.” dedi.
Üniversitelerde görev yapan profesörlere verilen maaşın 4 bin 702 TL’den 2014 yılı ocak ayı itibariyle 5 bin 431 TL’ye çıkarılmasını talep ettiklerini anlatan Gündoğdu, “Doçentlerimize verilen 3 bin 369 Tl olan maaşlarının ocak 2014 itibariyle 4 bin 98 liraya, yardımcı doçent maaşlarının da 2 bin 701 liradan 3 bin 430 TL’ye ve son olarak araştırma görevlilerinin maaşlarının da 2 bin 203 liradan 2 bin 932 liraya yükseltilmesini istiyoruz. Bu rakamlar verildiğinde rekabet eden bir akademisyen ailesine kavuşacağız. Diğer sektörlerle kendini kıyaslayan akademisyenlerin gönlü alınacak. Bu artışla özel üniversitelerle kısa vadede rekabet edilebilir bir yolculuğa başlandığı gösteren bir motivasyon üretecek. Başbakanımıza ve diğer bakanlarımıza çağrım bilim üreten üniversite isteğini 2023 ve 2071 vizyonunu bu vizyona uygun maaşlarla bu yolculuğu yapmalıyız geçinemeyen akademisyenden bileme hizmet beklemek çok sağlıklı değil.” açıklamasında bulundu.
SOMUT OLARAK BELİRTİLEN TALEPLERİ CANI GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM
Somut olarak belirtilen talepleri canı gönülden desteklediğini belirten YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, “Eğitim Bir sene rapor için teşekkür ediyorum. Üniversitelerin yarınları için çalışmaya herkesi davet ediyorum. Türkiye fiziki imkanlar olarak dünyada son derece ileridedir. Dünya üniversiteleri giderek mali olarak dar boğaza gidiyor. Ülkemizdeki üniversiteler imkânları ile gelişiyor. Sıra öğretim elemanlarının niteliğini arttırmaya gelmiştir. Hep birlikte bu sürecin takipçisi olacağız.” diye konuştu.
DAHA FAZLA ÜCRET VEREN İŞ BULAN AKADEMİSYENLER ÜNİVERSİTELERİ TERK EDİYOR
Ziyarette Ahmet Gündoğdu YÖK Başkanı Çetinsaya’ya, Memur Sen Konfederasyonu Eğitim Bir Sen Eğitimciler Birliği Sendikası tarafından hazırlanan Öğretim Elemanlarının Mali Hakları başlıklı raporu sondu. 27 sayfalık rapor 5 bölümden oluşuyor. Raporun giriş bölümünde üniversiteler, görev yapan öğretim elemanları ve mali hakları ile ilgili genel değerlendirmeler yapıldı. Başlangıç maaşları akademisyenliği cazip kılmıyor başlıklı ikinci bölümde ise Türkiye’de akademisyenlerin başlangıç maaşına ilişkin değerlendirmeler ve bazı ülkelerdeki maaşlarla kıyaslama yapıldı. 28 ülkenin giriş düzeyindeki öğretim üyesi maaşının aylık ortalama 2 bin 736 Euro olduğu belirtilen raporda ülkemizde ise bu rakamın bin 638 Euro olduğu vurgulandı. Listenin en altında 259 Euro ile Çin yer alırken en üst sırada ise 5 bin 733 Euro ile kanada yer aldı. Raporun sonuç bölümünde ise şu bilgiler yer aldı; “Maaşların düşük düzeyde kalması nedeniyle öğretim elemanları giderlerini karşılamak ve yaşadığı şehirde tutunmak için asıl amacı olan araştırma yapmak yerine ek derse girmeyi zorunlu olarak tercih etmekte. Ders makinesi gibi haftalık maksimum 40 saate kadar derse girebilmekte. Bir başka önemli problem ise üniversite dışında daha iyi şartlarda iş bulan araştırma görevlileri girdikleri üniversiteleri bir an önce terk etmekte. Öğretim üyeleri ise ek işler yaparak yapısal engellerden ve zorlanmalardan kaynaklanan sorunlar nedeniyle (döner sermaye kesintilerinin çok yüksek olması gibi) resmi meşruiyeti zorlayacak çalışma şartlarını zorlayarak çalışmakta. Öğretim elemanlarının eşit işe eşit ücret uygulamasında en fazla ihmal edilen kesim olarak ücretleri değişmeyen nadir meslek gruplarından biri olmuştur. Bu durum akademik camiayı ve üniversitelere yönelik bir rezerv tereddüdünün oluşmasına zemin oluşturmakta.”
Memur-Sen tarafından YÖK Başkanı Çetinsaya’ya sunulan rapor için tıklayınız