Güncel
Genel Başkan Gündoğdu; Filipinler İçin İnsanlık Vakti
Genel Başkan Gündoğdu; Filipinler İçin İnsanlık Vakti
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Filipinlerde 10 binlerce insanın hayatını kaybettiği, yaralandığı ve yüz binlerce insanın evsiz kaldığı tayfun felaketinin milletimizi derinden üzdüğünü söyledi. Gündoğdu, Memur-Sen ailesi olarak “Filipinler İçin İnsanlık Vakti” adıyla bir yardım kampanyası başlattıklarını kaydetti.
Memur-Sen ve Hak-İş, Haiyan Tayfununun ardından Filipinlerin yaralarının sarılmasına katkı sağlamak için yardım eli uzattı. İki konfederasyon, çeşitli yardım dernekleri aracılığıyla Filipinler’e 100 bin lira bağışladı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Genel Merkezinde, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, Kimse Yok mu, İHH, Deniz Feneri, Cansuyu ve Yardımeli derneklerinin temsilcilerinin de katıldığı basın toplantısı düzenledi.
Filipinler’de on binlerce insanın hayatını kaybettiği, yaralandığı ve yüz binlerce insanın evsiz kaldığı tayfun felaketinin kendilerini derinde üzdüğünü ifade eden Gündoğdu, yaraların sarılması ve sorunların çözümüne katkı sunmak için sivil toplum kuruluşlarıyla ortak hareket ettiklerini kaydetti. Genel Başkan Gündoğdu, bağlı sendikaların genel başkanlarıyla birlikte Memur-Sen ve Hak-İş’in Filipinler’e 50’şer bin lira olmak üzere toplam 100 bin liralık bağışta bulunduğunu, bu bağışın yardım kuruluşları eliyle felaket bölgesine ulaştırılacağını ve kampanyanın devam edeceğini söyledi.
“Memur-Sen, kurulduğu günden bu yana gerek ulusal gerekse uluslararası alanda insanlığı ilgilendiren tüm meselelerde sorumluluk almış, bir yardım eli uzatılacaksa az-çok dememiş yardıma koşmuştur” diyen Gündoğdu, Van depreminde, Samsun’da yaşanan sel felaketinde yaraların sarılması için seferber olan Memur-Sen, Somali, Açe, Arakan, Pakistan, Doğu Türkistan, Suriye ve Filistin başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdurların da yanında olduğunun altını çizdi.
Memur-Sen’in ilkesel duruşunun her zaman mazlum ve mağdurdan yana olduğunun altını çizen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu açıklamalarını şöyle sürdürdü, “Dünyanın neresinde olursa olsun, her zaman mazlumun, mağdurun yanında, haksızlığın, hukuksuzluğun ve zalimin karşısında olan Memur-Sen bugün de yaşanılan tayfun felaketi nedeniyle Filipinler halkının yanındadır. Mazlum ve mağdur insanların ne tenlerinin rengi, ne dinleri ne de dilleri önceliktir. Bir yerde ‘imdat’ çığlığı varsa karınca kararınca elimizi uzatmaya gayret ediyoruz. Bu inançla milletimiz ve milletin oluşturduğu kurumlar her zaman olduğu gibi sel felaketinde de ilk yardıma koşanlar oldu, bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu vesileyle Filipinler’deki tayfunun mağduru insanların yardımına koşma zamanı, şimdi dayanışma ve yardım zamanı” diyerek bu kampanyayı organize etmeye karar verdi.”
Tayfun dolayısıyla yüz binlerce mağdurun yaralarının sarılması için millet olarak az çok demeden yardım yapılmasının önemli olduğunu ifade eden Gündoğdu, ” Bu yüzden gün Filipinler halkının yaralarını sarma ve gözyaşlarını dindirme günüdür. Yardım kuruluşlarımızın ifadeleriyle İyilik yapmak için en iyi an; bu an. Birlikte dünyayı değiştirme günü bugün. Acılarını paylaşmak, ortak olmak için elimizi uzatma günü bugün. Üstad Necip Fazıl’ın söylediği gibi ‘Kim var? ‘ diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert ‘ben varım’ deme günü bugün.” diye konuştu.
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ise Filipinler’e yapılacak en küçük bir yardımın çok büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Torun Tay ise “Filipinler de yaşananlara duyarsız kalamazdık. 50 bin lira hesap ile yardımlara başlamış bulunuyoruz. Bu yardımları artırarak herkese duyurmak istiyoruz. Bizim mazlumun mağdurun yanında olmak gibi bir durumumuz var” ifadelerini kullandı.
“HAYATA HAZIRLIĞI AMAÇ HALİNE GETİREN BİR SİSTEME GEÇMEMİZ LAZIM”
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Genel Merkez toplantı salonunda gazetecilerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dershanelerin kapatılacağı yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine bir değerlendirmede bulundu. Eğitim ile ilgili söz söyleyen herkesin öncelikle sağduyulu olması gerektiğinin altını çizen Genel Başkan Gündoğdu dershaneler hakkında şunları kaydetti: “Dershaneler kapatılmamalıdır, kapanmalıdır. Türkiye’nin en çok kabul görmüş cümlesi budur. Altını çizerek söylediğimiz bir ifade. Esas olan devletin okullarının kaliteli eğitimi vermesidir. Son SBS sınavlarında yapılan düzenlemeyle 280 bin öğrencinin dershanelere gitmemeye başladığı verisi elimizde. O zaman devlet sınavları amaç haline getiren bu yapıdan hayata hazırlığı amaç haline getiren bir sisteme geçmesi lazım. Şu anda hala öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin, öğrenciye bakış değeri, daha çok neti olanın daha değerli olduğu tezi üzerine. Milli Eğitim Bakanlığı bir taraftan eğitimin bu eksikliklerini gidermeli, diğer taraftan dershanelerin dönüşümünü en az dört yıllık bir sürece yayarak, eğitim odaklı pedogojik yaklaşımla konuya bakmalı. Onun için diyorum ki, dershaneler kapatılmamalı, kapanmalıdır.”
“ZARARLI ALIŞKANLIKLARI KULLANAN GENÇLERİMİZE DEVLETİMİZ SAHİP ÇIKSIN”
Zararlı alışkanlıkları kullanan gençlerimize devletimizin sahip çıkması gerektiğini kaydeden Başkan Gündoğdu, “Liseli öğrenciler hakkında anketler yayınlanıyor. Yüzde 30 alkol, yüzde 9 esrar ve eroin gibi zararlı alışkanlıkları kullanan öğrenciler var. Bu yavrularımızı bu tür zararlı alışkanlıklardan kurtarmak için devletimizin harekete geçmesi lazım. Amerika kendi sınırları içerisinde yaşayan ve zararlı alışkanlıkları kullanan öğrencilerine sahip çıkıyor ve bunun için bütçesinin büyük bir çoğunluğunu felakete bulaşmış kaybettiği gençlerin tedavisine harcıyor. Sedd-i zerai diye bir kaide var. Mecelle kaidesidir. Kötülüğe giden yolun önünü kesmek. Bunun için devletimizin önceliği çocuklarımızı ve gençlerimizi bu tür zararlı alışkanlıklardan korumak için değerler eğitimine ağırlık vermelidir. Çok fazla neti olan öğrencinin değil; annesine, babasına ve çevresine karşı saygılı olan eğitim sistemine doğru bir yol almalıyız” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENLERİN BÖLGELER ARASINDA ADALETLİ BİR ŞEKİLDE DAĞILMASINI İSTİYORUZ”
Eğitim sisteminin sınavların amaç olan yapısından hayata hazırlığı amaç haline getiren bir sisteme geçmesi gerektiğini kaydeden Gündoğdu, “10 bin öğretmen alınacak müjdesi bile on binlerce gencimizi heyecanlandırdı. Eğitim-Bir-Sen olarak 11 bölgeye ayırdığımız Türkiye’nin 8 bölgesinde toplantılar yaptık. Ağrı da 2200, Diyarbakır ve bölgesinde altı ilde yaptığımız toplantılarda 14 bin 600 öğretmen açığımız olduğunu tespit ettik. Şırnak’ta toplantı yaptık. MEB 10 yılını dolduran öğretmenler şube müdürlüğüne müracaat edebilir diye bir genelge yayınlamış. Şırnak’taki öğretmenlerin yüzde 95’i buna müracaat edemiyor. O zaman kalkınma da öncelikli yörelerde çalışan öğretmenlere pozitif ayrımcılık yapmayı beraberinde getiren bir katma değere ihtiyacımız var. Memur-Sen olarak öğretmen açığının giderilmesini, öğretmenlerin bölgeler arasında adaletli bir şekilde dağılmasını istiyoruz. Değerler eğitimi verildiğinde, öğretmen açığı giderildiğinde, okulların eğitim kalitesi arttırıldığında dershane ihtiyacı da en aza indirilmiş olacak. Milli Eğitim Bakanlığının, eğitim sendikalarının, sivil toplum örgütlerinin ve dershane yöneticilerinin öğrencilerin dershaneye olan ihtiyacını ortadan kaldıracak yöntem üzerinde beraber çalışmaları lazım” şeklinde konuştu.
Kimse Yok mu Derneği Koordinatörü ibrahim Çiçek, İHH Ankara Sorumlusu Mustafa Sinan, Deniz Feneri Derneği Hamit Kurt, Cansuyu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özkanlı ve Yardımeli Derneği Ankara Şube Başkan Yardımcısı Şükrü Can da yapılan kampanyadan dolayı Memur-Sen ve Hak-İş yetkililerine teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Memur-Sen ve Hak-İş tarafından hazırlanan 100 bin TL’lik temsili çekler yardım kuruluşları temsilcilerine sunuldu.