Diyanet-Sen Genel Merkezi
Diyanet-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Afyon’da Gerçekleştirildi
Diyanet-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı Afyon’da Gerçekleştirildi
Toplantıda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunulurken, bundan sonra yapılacak çalışmalar da ele alındı.
Toplantının açılışında konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Diyanet-Sen ve Memur-Sen olarak birçok başarılı çalışmalara imza attıklarını belirterek “Hem değerlerimizden taviz vermeden erdemli sendikacılık yapıyoruz hem de kurum çalışanlarının hak ve menfaatlerini en iyi şekilde koruyoruz” dedi.
Diyanet-Sen’in sendikacılığa yeni vizyon getirdiğini ifade eden Bayraktutar “1998 yılından bu güne sayısız kazanıma imza atan Diyanet-Sen, iradesini geleceğe odaklayan, gücünü ise üyesinden alan erdemliler hareketi oluşumunu hala ilk günkü heyecanla sürdürmeye devam etmektedir. Yüzyıl sonrasını hedefleyen büyük çalışmaların büyük hedeflerin sendikasıdır Diyanet-Sen” şeklinde konuştu.
Toplantıya katılarak bir konuşma yapan Memur-Sen Genel Başkan Vekili ve Toç-Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya ise Diyanet-Sen’in Memur-Sen’i toplu görüşme masasına taşıyan ilk sendika olduğunu hatırlatarak “Diyanet-Sen Memur-Sen’in Besmelesidir. Bizler farklı bir sendikal anlayışın ve farklı değerlerin savunucularıyız. Bizler dünyaya yön veren Türkiye’ye yön veren, sendikacılığa yön veren bir sendikal anlayışın mensuplarıyız. Diyanet-Sen olarak sizler her biriniz bölgelerinizde, illerinizde kanaat önderlerisiniz. Bu değerlerin taşıyıcısı hatibi sizlersiniz” ifadelerini kullandı.
Toplantıya katılan Memur-Sen Mevzuat ve Toplu Sözleşmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul “Memur-Sen Toplu Sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de evet diyerek toplu sözleşmenin mimarı olmuştur. Toplu Sözleşme demokrasinin gereğidir” dedi.
Toplantıya konuşmacı olarak katılan Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Anık “Örgütlü Bir Toplum Olma Yolunda Sendikal Mücadele’nin Yeri” konulu bir konferans verdi.
Yine programa katılan MEB Strateji Geliştirme Grup Başkanı Baki Öztürk “Sendikal Kurum Kültürü ve Aidiyet Bilinci” konulu bir konuşma yaptı.
Toplantıya katılan tüm Diyanet-Sen Şube Başkanı ve il temsilcilerine teşekkür plaketi verildi.
20-21 Eylül 2014 tarihlerinde gerçekleştirilen ve 2 gün devam eden toplantının ikinci gününde Genel Başkan Yardımcıları kendi sekreteryaları ile ilgili şube yönetim kurulu üyeleri ile ayrı ayrı toplantı yaparak bu güne kadar yapılan çalışmaları değerlendirdiler. Önümüzdeki dönem yol haritalarının da belirlendiği toplantı oldukça verimli geçti.
Genel Başkan Mehmet Bayraktutar’ın Afyonkarahisar Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı konuşma metninin tamamına ulaşmak için tıklayınız:
AFYONHARAHİSAR GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI
GENEL BAŞKAN MEHMET BAYRAKTUTAR KONUŞMA METNİ
Soylu mücadelemize Türkiye’nin her karışında heyecanla katkı ve katılım sağlayan, hizmete adanan gönüllerin sendikası Diyanet-Senimizin saygıdeğer liderleri,
Afyon Sandıklı Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantımıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz.
Yiğitler yol alsa destana doğru
Şehitler gözümde aynen bayraktır
Gel kurut bu çağın kargaşasını
Seninle beklenen şimdi şafaktır
Dizeleriyle bu ülkenin kurtuluş umudu olarak sizleri gören, günümüzün yiğitleri sizlerden destanlar bekleyen, medeniyetimizin aksiyoner dava adamı, çağın soylusu ve soylu mücadelemizin mimarı Mehmet Akif İnan Ağabey başta olmak üzere, din görevlilerine sendika yolunu açan Kurucu Genel Başkanımız Merhum Ahmet Yıldız’a, Onursal Başkanımız Merhum İsmail Karakaya’ya ve millet, medeniyet ve hakikat davası mücadelesinde vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.
Kıymetli dava arkadaşlarım
Mazlumdan yana taraf olan bir halkın, Hakk’a daha yakın olan yanıdır Diyanet-Sen. Azgına, hırsıza, iftiracıya yakın olanın karşısında, 73 Bin üyesi ile dimdik karşı durandır Diyanet-Sen. Erdemli sendikacılığın adı, Hakk’ın, haklının, halkının yanında olmanın adresidir Diyanet-Sen. İnsanlığın sesi ve vicdanı ümmetin umududur Diyanet-Sen.
Değerli meslektaşlarım
Biz değerleriyle, öncü olma hedefiyle çıktığımız bu yolda, vatan bütünlüğünü zarara uğratacak olan bütün girişimlerin karşısında durduk durmaya da devam edeceğiz. Ülke meseleleri söz konusu olduğunda teşkilatımla birlikte ülkemin çıkarlarını hiçe sayan herkesin karşısında duracağız. Memleketi dünya gündemine yalanlarla servis etmeye çalışan, itibarını köreltme arzusunda olan paraleller-enlemler- boylamlar hedeflerine ulaşamayacaktır.
Birileri çıkıp bizim hükümet tarafgirliği yaptığımızı söylüyor. Öncelikle tarafgirlik vatanımı sevmekse, tarafgirlik ülkeme uğrayacak zararlara karşı durmaksa, evet ben ve teşkilatım, atalarım nasıl ki Çanakkale’de-Kahramanmaraş’ta- Afyon Kocatepe’de ülkemi savunmuş, ecnebilere karşı tek yürek olmuşsa, bizler de atalarımızın yaptığının aynısı yapıyoruz. Bizler ecnebiye maşa olanların karşısında tek yürek oluyoruz. Bizler Müslüman kanını akıtanlar karşısında tek yürek oluyoruz, Bizler kapalı kapılar arkasında ülkeyi haçlı zihniyetine servis edenler karşısında tek yürek oluyoruz.
Taraf olmaları, takıntı haline getirenler çatı adaylarını açıkladılar, çatıları başlarına yıkıldı, ülke elden gidiyor dediler, ülkenin yıllar öncesinden satılan itibarını tekrar kazananlara destek olmalarımızı da kafalarına göre yorumladılar. Unutmayacakları bir şey var, biz sendikacıyız, biz değerler sendikası olan Diyanet-Sen’iz. Yanlışa yanlış diyecek feraseti, doğruya doğru diyecek olgunluğu kendimizde buluruz. Eski Türkiye hayalinde olanların yeni Türkiye hayalini hayalden ibaret sayanlar, değişime işte bu kadar yabancılar, değişimi bu kadar kendilerine uzak görmekteler.
Bizler bütün çalışmalarımızı 2023 hayali için değil, 2071 hayali için değil Diyanet-Senimizin yüzüncü kuruluş yıl dönümü olan 2098 hayalimizle daha da perçinleyeceğiz. Yüzüncü yılımızı kutlayacak olan evlatlarımız o günler geldiğinde atalarımız bu günleri yüz yıl önce görmüşlerdi diyecekler.
İşte bu güzel hedefleri Diyanet-Sen’in değişim ruhunu kendisinde ulvileştiren Edirne’den Kars’a 81 ilin değişime, büyümeye muhtaç olduğunu bilen aydın başkanlarımla sağlayacağız. Çünkü biz Genel Merkez’den şube yöneticilerime kadar günlük yaşamayı değil, ömürlük hayalleri hedef olarak koyanlardanız. Ve hayallerimizin uzak olmadığının bilincindeyiz.
Çok Kıymetli Dava Arkadaşlarım
Diyanet-Sen olarak sendikacılığa yeni bir vizyon, yeni bir soluk getirdiğimiz herkesin malumudur. 1998 yılından bu güne sayısız kazanıma imza atan Diyanet-Sen, iradesini geleceğe odaklayan, gücünü ise üyesinden alan erdemliler hareketi oluşumunu hala ilk günkü heyecanla sürdürmeye devam etmektedir.
Kazanımlar noktasında her zaman üyelerinin çıkarlarını öncelik sayan Diyanet-Sen bundan sonraki dönemlerde de bu kararlılığından asla taviz vermeyecektir.
Yapılan çalışmalarda sendikacılığa yakışır bir duruş sergileyen özelliğimiz sayesinde sendikamız Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aldığı kararları irdeleme, eleştirme, gerekirse dava etme kudretini üyelerinden almıştır.
Son zamanlarda kurum içerisinde alınan kararlardan bir tanesi olan rotasyon konusunda tavrımızı ilk günden net bir şekilde ortaya koyduk. “Göçebe din görevlisi olmak istemiyoruz” tepkimizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Din görevlilerinin sorunlarını görüştüğümüz Diyanetten Sorumlu Eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’e bu konuyu aktararak uygulanması halinde Diyanet İşleri Başkanlığı içerisinde sıkıntı oluşacağını dile getirdik. Yine geçtiğimiz hafta ziyaretine gittiğimiz AK Parti Grup Başkan Vekili Naci Bostancı’ya da rotasyon konusunu ileterek çözüm konusunda taleplerimizi ilettik.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın doğrudan Başbakanlığa bağlanması ile birlikte bu konudaki taleplerimizi randevu talebinde bulunduğumuz Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da ileteceğiz.
Bugün rotasyon kararı uygulanıyor olsa da, bu kararla din görevlilerine haksızlık yapıldığını her platformda dile getireceğiz.
Burada Diyanet İşleri Başkanlığına soruyorum , A köyünde bulunan bir imamı, yan köye vermekle verim elde edilir mi? Din görevlisi kardeşimin başarılı olmasını isteyenler, bu arkadaşlarımın şehre gidebilmesinin önünü açmalılar. Dava ettiğimiz bu kararın yüce divan olan hak kapısındaki gerçek anlamını tarihte, zamanda bize gösterecektir.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım
Din görevlilerine gereken itibarı kazandırmak adına teşkilatım olarak hızlı ve emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Fakat unutulmamalıdır ki din görevlilerinin geleceğini müftülerin iki dudağı arasına bırakmak, imam kardeşimin kariyerini muhtarların, cami derneği yöneticilerinin yön vermeleriyle basite indirgemek hiç kimsenin haddi değildir.
Cami imamını teftişe gelen murakıbın, köydeki yaşlı amcaya, “imamından memnun musun?, güzel namaz kıldırıyor mu?, işini aksatıyor mu?” sorularının sorulması, imam kardeşime yeni bir amir kazandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Biz Diyanet-Sen olarak yapılan asılsız ihbarlara geçmiş yıllarda nasıl son verdirdiysek, bundan sonraki kazanımlarımızdan bir tanesi de sosyal manada itibarsızlaştırılmak istenen din görevlisi kardeşime uzanan her türlü saldırının önünde durmak olacaktır.
Görevi başında olan bütün kamu görevlilerine saldırı nasıl suçsa, görevi başındaki bir imama saldırı da suçtur ve bunun yanında imamların toplumun yol göstereni olduğu da unutulmamalıdır.
Bugün sizlerle birlikte böyle büyük bir organizasyonda buluşurken, büyüyen, üye sayısını 73 Bin’e ulaştıran Diyanet-Sen’in gücünü hiç kimsenin sınayamayacağını da hatırlatmak isterim.
Değerli Dava Arkadaşlarım
Kazanımlarımızı sizlerle her alanda paylaşırken, kazanılanların verdiği azimle, üye haklarımızı geliştirmek adına yolumuza devam edeceğiz.
Darbeci zihniyetlerin, dış görüntüler üzerine kafa yorduğu dönemleri atlatan Türkiye Memur-Sen sayesinde kılık kıyafet yönetmeliğinde büyük mesafeler kat etmiştir. TSK, Yargı ve Emniyetteki yasakların kalkmasıyla kılık kıyafet konusunda tam bir özgürlük ortamı oluşacaktır.
Yoğun çalışmalarımız sonrasında Kur’an ve Siyer-i Nebi dersleri seçmeli ders olarak okullarda okutulmaktadır.
4+4 ilk ve ikinci 4 den sonra hafızlık müessesesi için reform yapılmıştır.
Kur’an Kursu iaşe ve ibade giderleri genel bütçeden karşılanmıştır.
Yine bu yıl ilk defa Kur’an Kursu öğreticilerimize de eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenecek.
Kur’an Kursu ve camii yapımında zengin iş adamlarının teşvikini artırmak için yaptıkları yardımlar ödedikleri vergilerden düşürülmüştür.
Türkiye’nin kardeşlik iklimini yaşaması için, şehit haberlerinin gelmemesi için Memur-Sen ve sendikaları olarak açılım projesinde taşın altına elimizi koyarak Memur-Sen Genel Başkanımızı Akil insanlar heyet başkanı olarak önce Karadeniz, daha sonra da Marmara bölgeleri başta olmak üzere tüm Türkiye’de kucaklaşmak adına çalışmalar yürüttük.
Yaz Kur’an kurslarında her yaştan insana Kur’an-ı öğretmek için bilmenin yaşı yoktur düsturuyla yaş engelini kaldırdık.
Katsayı engelinin kaldırılması için yoğun çalışmalar yaptık.
Üyelerimize daha iyi hizmet etmek için mesai saatleri içerisinde devlet dairesi sistemini getirerek hukuk büromuzu genel merkezimize taşıdık.
SBN sigorta ile üyelerimizi ferdi kaza sigortası sahibi yaptık.
Diyanet İşleri başkanlığının dahi bizden sonra yaptığı anket çalışmasıyla Türkiye gündeminde Diyanet çalışanlarının sıkıntılarını taşıdık.
Ankara Metro Sergi Salonu”nda binlerce resimle yarışmaya katılan fotoğrafçıların cami, ibadethane konulu resim yarışması yaparak Türkiye’de alanında ilk ve tek bir çalışma başlattık.
Ve en önemlisi göreve geldiğimiz ilk gün söz verdiğimiz gibi Diyanet-Sen’e yakışır bir genel merkez binası satın aldık. 6 Kattan oluşan binamızda 200 kişilik yemekhane, 300 kişilik mescid, 200 kişilik Ahmet Yıldız Konferans Salonu gibi son teknoloji donatılara sahip olan örnek bir binayı sendikamıza kazandırdık.
Türkiye’de sendikal anlamda yapılan çalışmalarla basın alanında yönlenen değil, yön veren bir sendika modeli olarak bir sene içerisinde ulusal basında 400’u aşkın haberle gazetelerde yer aldık.
Sendikaların gazetelere, televizyonlara çıkmak için yoğun çaba sarf ettiği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye için gerekli olan basın açıklamasını Diyanet-Sen yapar diyen sayısız gazetelerle çalıştık.
Ve bu toplantı için iki özel kitap çalışması yaptık
Birincisi Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Görevlileri için hukuk rehberi kitabı diğeri 11 yıllık yetki döneminin Toplu Görüşme-Toplu Sözleşme ve Kurum İdari Kurulu Toplantılarının kazanım ve kararlarının bir araya getirildiği arşiv niteliğinde bir çalışma. Bu güne kadar gerek dergimizde gerek internet sitemizde dönemine göre yer alan bu kazanımlar ve kararlar şu anda toplu olarak tek kitapta bir araya getirildi. Kurum hafızası olması bakımından son derece önemsediğimiz her iki kitap da siz değerli sendika yöneticilerimizin başucu kitabı olacaktır kanaatindeyim.
Yaptıklarımızı sıralamakla bitiremeyiz ama yaptıklarımızdan aldığımız güçle yeni dönem kazanımları olarak;
Dini bayramlarda mesai, yaz Kur’an kurslarında sarf edilen fazla zaman için mesai,
Haftada bir gün milli bayramların mesaiye eklenmesi,
Sınav komisyonlarının, jüri üyelerinin tarafsızlık ilkesiyle daha hassas bir yapıya kavuşturulması,
Ek göstergelerde lisans mezunlarının 3000’ e çıkarılması,
Resmi nikâhların müftülükler tarafından yapılması,
Kırsal kesimde çalışan din görevlilerinin yıpranma paylarının verilmesi,
İmam evi ve din görevlilerimizin okuyan çocukları için yurt desteği
İlitam gibi konularda da çalışmalarımız devam etmektedir.
Kıymetli Meslektaşlarım
Masa başı sendikacılığı ile vaktini geçiren, kazanım elde edildiğinde zaten bizde istemiştik diyecek kadar hırsızlığa alışkın olan diğer sendikaların karalamalarına, saldırılarına, tahriklerine kapılmayın.
Unutmayın ki meyve veren ağaç her zaman taşlanacaktır. Biz din görevlileri olarak her zaman kucaklamayı, her zaman sinemizi açarak yanlış yapan bu arkadaşların gerçek, değerler sendikası olan Diyanet-Sen ailesine burada huzurunuzda davet ediyorum.
Bizim ailemizde kırgınlığa, benliğe, çıkara asla yer yoktur. Gücünle gücümüz ol diyebilecek kadar sizi bu kutlu davaya davet ediyorum.
Kıymetli Dostlarım
Türkiye olarak yeni Türkiye eksenli yapılan çalışmalarda halkın teveccühü ile Çankaya köşküne çıkarılan yeni cumhurbaşkanımıza hayırlı olsun dileklerinde bulunuyorum.
Unutulmamalıdır ki İslam coğrafyası Türkiye’den çok şey beklemektedir. Gazze bombalar altında ağlarken, kurtuluş olarak Türkiye demektedir.
Suriye canilerle imtihan olurken, mazlum halk Türkiye demektedir.
İslam birliği adına Siyonist Hristiyan birliğinin saldırılarına göz yummaya devam etmek , okuduğumuz Kur’an’a, kıldığımız namaza, kardeşlik düsturumuzdaki öğretilere aykırıdır.
Büyük Türkiye hayali ile yola çıkarken Büyük İslam Birliği adına artık karar vermemizin vakti zamanı gelip geçmektedir. İslam ülkelerine yapılan saldırıların aynısını ülkemizde hayata geçirmeye çalışan karanlık ellere inat, bir olmaya, birlik olmaya devam etmeliyiz.
Dünya’nın zulme sessiz kaldığı bu dönemde bizim bizden başka dostumuzun olmadığını herkes çok iyi bilmelidir. Kardeşliğimizi sürdürmek nasıl bir görevse, birbirimize davada yol göstermek en kutsal görevlerimiz arasındadır.
Bu sebeple Diyanet-Sen üyesi olan her kardeşim yüksek sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Sizdeki ferasetin karşılığı, sizdeki gücün karşılığı, sizdeki aile bilincinin karşılığı gönül kırmadan gönül yapmaktan geçer.
Kıymetli Dava Arkadaşlarım
Sözlerimi yine Memur-Sen’imizin kurucusu, çağın soylusu, mücadele insanı Merhum Mehmet Akif İnan Ağabeyin mısraları ile bitirmek istiyorum
“Ölüm bir tohumsa kefen zarında
Gün olur fışkırır bir orman olur”
Bir tohumda ormanı düşleyebilenlerin kurduğu bu düşlerini adanmış gönül erleri ile gerçekleştiren Memur-Sen ve Diyanet-Senimizin çok değerli liderlerini saygı ve muhabbetle selamlıyor, hepinizi Allah’a emanet ediyorum.