Diyanet-Sen Genel Merkezi
Genel Başkan Bayraktutar: ‘Eşcinsellik Sapkınlıktır
Genel Başkan Bayraktutar: ‘Eşcinsellik Sapkınlıktır
Bayraktutar ; ‘Eşcinsellik sapkınlıktır. Yaradan’ın kurallarına karşı gelmek, İslam’da ve imanda sınır ihlali yaparak haddi aşmak demektir. Eşcinsellik Toplumun manevi anlamda yozlaşması sonucu oluşan yapay arayışlardır. Bu anlamda toplumu eğitmek, topluma farkındalık kazandırmak, topluma dinini değerlerini hatırlatmak zorundayız. Sivil toplum örgütleri olarak bu konuda son derece hassas olmamız gerekir.
İnançsız kalan bir kişinin her şey olabileceğini söyleyen Bayraktutar; ‘Unutulmamalı ki inançsız kalan bir kişi her şey olabilir… Bir cani, bir adi, bir hırsız, bir sapık… Ötekileştirmeden toplumun iyileşmesi için, hata yapanların af dilemesine vesile olmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Bu insanlar, manevi anlamda dini duygulardan hem uzaklaşmaktalar, hem de hakaret ve kin dolu cümlelerle toplumu germekteler. Bizler bu tahrikler karşısında son derece olgun olmalı, meselenin sadece bir eşcinsellik meselesi olmadığını, sipariş üzerine yapılmış bir proje olduğunu unutmamalıyız. Bir şekilde insanları sokağa dökmeyi türlü metotlarla deneyen üst aklın bu son oyunlarında da başarısız olacağı kesindir.
BU BİR PROJEDİR
Bu yürüyüşleri görünce gezi parkından kalan bir cümle aklıma geliyor; ve onu söyle yorumlamak istiyorum ; mesele eş cinsellik, sapıklık değil, siz daha anlamadınız mı? Mesele bir şekilde bu halkın değerlerini kullanarak halkı sokaklara dökmek, sokağa dökmek için de türlü projeler devam edecektir.
Bu ülke insanını sokaklara dökene kadar, bir çok sapkın ruhların ortaya çıkacağını unutmamamız gerekir. Ve ne yazık ki bu sapıklıkların tek malzemesi ise İslam dini olacaktır. Onlarda çok iyi bilmektedir ki bu ülkede vatan- bayrak- ve İslam asla söz konusu edilemez…
HERŞEYE RAĞMEN UYARMALIYIZ
Bizler şu insan şöyle olmuş, bu kişi bunları yapmış demek yerine, neden bunları yapmış, neden eşcinsellik denen sapkınlığı tercih etmiş, neden hırsızlık yapmış, kısaca toplumun içinde aykırılığı neden yapıyorlar bunları araştırmalı, tespit etmeli ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapmalıyız. Kandırılmış ve farklı ideolojiler için kullanılanları uyarmalıyız.
Evrensel olan İslami duruşumuzun bir insanın manevi gıdası olacağınındın farkında olmalarını sağlamalıyız.
Çok güzel bir dinin mensubu olanlar boşluğa düşemez… Allah’ın emirlerinin dışına çıkamaz. Eğer ki çıkıyorsa eksik bir şeyler var demektir. İşte bizde din görevlileri olarak bu eksikleri tedavi etmek üzere hizmet ediyoruz.
Kuran’da birçok ayette pek çok kavmin neden ve nasıl yokedildiği anlatılır ve “akıl edenlerin” bunlardan ders alması istenir. Ayetlere göre bu kavimler ya şiddetli bir çığlığa, ya kuvvetli bir sarsıntıya ya dondurucu bir rüzgara ya da sel felaketine maruz kalmıştır.
Tarihin belli döneminde herhangi bir kavmin bir takım sebeplerden dolayı toptan ölmesine “orta kıyamet” deniyor. İşte Kuran’da adı geçen toplumların yok edilişi onlar için bir kıyamettir.
Bunlardan biri de Lut peygamberin kavmidir. Kuran’da bildirildiğine göre, “Kadınları bırakıp erkeklere yönelen” Lut toplumu, “gökten indirilen bir azapla” toptan helak edilerek cezalandırılmıştır.
Kuran’ın eşcinselliğe bakışı, Nisa suresi 16. ayette şöyle geçer.
“Eşcinselliği içinizden iki erkek yaparsa onlara eziyet edin. Bu ikisi tövbe
eder, durumlarını düzeltirlerse onlara eziyetten vazgeçin. Allah Tevvab’dır, tövbeleri çok kabul eder; Rahim’dir, merhametine sınır yoktur.”