Güncel
Genç Memur-Sen’in Düzenlediği Konferansta Şevki Yılmaz “İstikrar” Vurgusu Yaptı
Genç Memur-Sen’in Düzenlediği Konferansta Şevki Yılmaz “İstikrar” Vurgusu Yaptı
Konya Genç Memur-Sen tarafından düzenlenen “İstikrar, İstikbal ve İstiklal” konulu konferans Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yeniden Büyük Türkiye konferans dizisinin üçüncüsü olan konferansa konuşmacı olarak katılan Şevki Yılmaz seyirciler tarafından büyük ilgi gördü. İki katlı konferans salonunun tamamının dolduğu salonda Şevki Yılmaz’ın konuşması sık sık alkışlarla kesildi.
Açılış konuşmasını yapan Konya Genç Memur-Sen İl Başkanı İbrahim ÇETİN “İstikrar istiyoruz çünkü gördük ki Türkiye’nin önündeki en önemli konu siyasi istikrar dır, istikbal diyoruz çünkü biz gençler ve ümmet hiç olmadığımız kadar geleceğimizden umutluyuz ve istiklal diyoruz çünkü Ortadoğu’su ile Almanya’sı ile yedi düvel gözünü Türkiye’ye dikmiş parçalamak için elinden geleni yaparken, Türk Kürt kavgası ile bizi uğraştırırken biz düşen göreve ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlara karşı yeniden istiklal mücadelesi vermek ve Yeniden Büyük Türkiye’yi tekrar şaha kaldırmaktır” dedi.
1 Kasım Çok Önemli
Konuşmasına Osmanlı’nın son döneminden örneklerle başlayan Şevki YILMAZ geçmişten günümüze Türkiye üzerinde oynanan oyunları anlattı ve “Maalesef bu ülkede tarih boyunca Batı’nı istekleri doğrultusunda hareket etmeyen devlet yöneticilerinin hep aynı sonla karşılaşmıştır. Rahmetli Abdulhamit’ten bu yana, Menderes, Özal, Erbakan ve son olarak da sayın Recep Tayyip Erdoğan’da maalesef ümmetin dirliğine ülkenin birliğine ve kalkınmasına yönelik bütün girişimleri göz ardı edilerek basit suçlamalarla ya idam edilmiş ya sürülmüş ya da hapis cezası verilmiştir. İstikrar, istikbal ve istiklal için 1 Kasım önemlidir. 1 Kasım oyun sorumluluğunu yerine getirme günüdür.” dedi.
Konuşmasına kendi dönemlerinde yaşadıkları olaylardan örnekler vererek devam eden YILMAZ “Maalesef ülke Ak PARTİ iktidarından önce hastane kuyruklarında felç geçiren ölen insanlarla doluydu. Recep Önal’ın ifadesi ile memurun maaşı 99 Gölcük depreminde yapılan yardımlarla ödenmişti. Yine gecelik %900 faiz oranı ile devlet kurumları borçlanıyor. Neredeyse ülke çöküyordu. Bu ülkeyi şimdi ANASOL- M hükümetinin Korsan Kemal’ine mi emanet edeceksiniz yoksa Kaptan oğlu Kaptan Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan ve hemşehriniz Ahmet Davutoğlu’nun devam eden Ak Parti’ye mi emanet edeceksiniz. Şunu unutmayın korsanların gemiyi nereye çıkaracağı belli olmaz. Ama fırtınalı havada ustalıkları tespit edilmiş olan kaptanlara ancak sizi sağ selamet karaya çıkarır” dedi
Kendilerini 28 Şubat mağduru olarak tanıtanlara o günler bizim şeref vesikamız diyen YILMAZ “Bizim yaşadığımız 28 Şubat evet bizi hicrete zorlamıştır. Zor günlerdi, ailemizi kaybettik cenazesine katılamadık. Ama o gün 12 yaşından küçük çocuklar camiye alınmaz, başörtülü kızlar okullara üniversitelere alınmaz iken dün Meclisten kovulan Merve Kavakçı’nın yerine bugün kardeşi hanım efendi milletvekili ve daha da önemlisi başörtülü bir bakan Türkiye Cumhuriyeti’nde görev yapıyor. Gelinen noktayı görmek için bunlar yetmez mi?” dedi.
Paralel Yapı Camileri Ahıra Çeviren CHP’ye Neden Savaş Açamadı!
Paralel yapıya gönderme yapan Şevki YILMAZ “Yarın bu yapının davacı olduğu bir mahkemem var. Unutulmasın ki esas mahkeme Mahkeme-i Kübra’dır. Malum Pensilvanya’da ki hocaya 28 Şubat sürecinde başörtülüler üniversiteden atıldı, askerler ordudan atıldı bu konuda ne diyorsunuz denildiğinde devletin içtihadıdır, devlet içtihatta isabet ettirirse iki sevap ettiremezse bir ecir alır diyor. Ya hu zulümleri yapan AnaSol-MHP hükümetine sevap yazıyorsun da zulümleri kaldıran Tayyip Erdoğan’a ne zaman sevap yazacaksın? Dershaneleri okullara çevirenlere açtığınız savaş kadar, camileri ahıra çeviren CHP’ye neden savaş açamadınız?” dedi ve salonda büyük bir alkış koptu.
Ümmet ve namaz kelimelerinin anlamları üzerine konuşan 20. Dönem Milletvekili Şevki Yılmaz “ Ümmet kelimesinin karşılığı ana kucağıdır, ana merhametidir. Bu ülkenin halifeleri bütün mazlumlara kucak açar, ana kucağı şefkati ile onlara yaklaşırdı. Bugün belki böyle bir müessese yok ama. Türkiye dünya mazlumlarının ana kucağı şefkati gördüğü ülke olmuştur. Bu nedenle 1 Kasım sadece Türkiye’nin seçimi değil aynı zamanda dünya mazlumlarının da seçimidir. Unutmayalım ki Dünya’da oynanan satranç dünyanın merkezinin neresinin olacağı üzerine kuruludur. Vatikan merkezli mi yoksa İstanbul merkezli mi? Ancak bir şeyi unutuyorlar bu satrancın şahı Recep Tayyip Erdaoğan’dır, Ahmet Davutoğlu’dur” dedi.
1980’de Türk’ü Türk’e Kırdıran Zihniyet Şimdi de Türk’ü Kürde Kırdırmak İstiyor.
Konuşmasında Türk-Kürt kavgasına da değinen Şevki YILMAZ özellikle Cizre ilçesinin PKK’nın üs olarak kullanmasının aslında tarihi öneme sahip olmasından kaynaklandığını ifade etti. “Cizre’nin ada anlamına geldiğini ve Nuh tufanından sonra insanlığın buradan dünyaya yayıldığını ve dolaysıyla bu önemden dolayı Batı’nın da bu bölge üzerinden fitneyi ülkeye yaymayı planladığını ifade eden YILMAZ sözlerine şöyle devam etti. “Vatan çok pahalıdır. Şimdi gidin Suriye’de ev alın arsa alın ne önemi var, çok ucuza evler alabilirsiniz ama size vatan olamadıktan sonra, vatanınız elden gittikten sonra imanınızda haysiyetinizde her şeyinizde elinizden gider. Çünkü en büyük servet vatandır. Türk-Kürt savaşını çıkarmak Türk-Türk savaşını çıkarmaktan daha kolaydır. 1980’de Türk’ü Türk’e kırdıran zihniyet için Türk’ü Kürde kırdırmak daha kolaydır. Şu unutulmamalıdır ki PKK maalesef Türkleri o bölgeden silmek için değil Kürtleri ortadan kaldırmak için uğraşıyor. Evi yakılan, iş yerleri bombalanan Kürt değil mi? Sokaklarda öldürülenler Kürt değil mi? Yasin Börü kürt vatandaşı değil mi? ”