Diyanet-Sen Genel Merkezi
Genel Başkan Bayraktutar; “Fethimiz Kutlu Olsun”
Genel Başkan Bayraktutar; “Fethimiz Kutlu Olsun”
Bugün Ademin torunları ile, Noel Babanın torunlarının ayrışma vaktidir. Mekke’nin Fethine mi, Filistin’in işgaline mi katılacaz.Tercih bizlerin dedi.
Bayraktutar; Mekke’nin Fethi ile ilgili açıklamada ise, “Miladi yılın başlangıcı olan 1 Ocak aynı zamanda Mekke’nin Fethi’nin de yıldönümüdür. Bu fetih; dinlerini sadece Allah’a adayan ve Allah’a iman ve ibadet ettikleri için, yurtlarından ayrılmak zorunda bırakılan Efendimiz ve ashabına Allah’ın en büyük lütfüdür. Allah’u Teâlâ’nın kutlu kıldığı ve İslâm dininin merkezi olan Mekke, fetihle birlikte gerçek hüviyetine kavuşmuş, şirkten ve putperestlikten arınarak manevi bir şehir olma özelliğine kavuşmuştur. Tevhid inancı hâkimiyetini ilan
etmiştir. Bu fetihten sonra diğer fetihler arka arkaya gelmiş ve İslâm, üç kıtaya hızla yayılmaya başlamıştır. İslam için çekilen hiçbir sıkıntının boşa gitmediğini ve Rabbimizin bunun karşılığında Mekke’nin fethini müyesser kıldığı gerçeği kılavuzumuz olsun. Tüm İslam âleminin Fetih yıldönümünü kutluyorum” ifadelerini kullandı.
Mekke’nin FETHİ
Mekke’nin Fethi, 11 Ocak 630’da Müslümanların, Kureyşlilerin elindeki Mekke’yi fethi olayıdır. Bir süre önce Müslümanlarla Mekkeli Kureyşliler arasında Hudeybiye Antlaşması yapılmıştı. Mekkeli Kureyşlilerin müttefiki olan Beni Bekir kabilesi bu antlaşmaya aykırı biçimde, Müslümanların himayesindeki Huzaa kabilesine saldırdı. İslam peygamberi Muhammed Mekke’ye haber göndererek, öldürülenlerin kan bedellerinin ödenmesini veya Beni Bekir kabilesiyle olan ittifakın sonlandırılmasını, aksi halde Hudeybiye Antlaşması’nın bozulmuş
sayılacağını ve savaşa mecbur kalacaklarını bildirdi. Mekkeliler, teklifleri reddettiler ve harbe hazırlanacaklarını bildirdiler. Mekkeliler daha sonra fikir değiştirip Ebu Süfyan’ı Müslümanları bir barışa ikna etmesi için Medine’ye gönderdiler. Ancak görüşmelerden hiçbir netice alınamadı. Muhammed ve ashabını Mekke’ye ilerlerken gösteren bir betimleme. Kanatlı betimlenen varlıklar İslam’daki Dört Büyük Melek olan Cebrail,
Azrail, Mikâil ve İsrafil’dir. Kur’an’da yasak edilmemesine rağmen, İslam’da meleklerin betimlenmesi pek hoş karşılanmaz ve sıklıkla rastlanmaz. İslam peygamberi Muhammed, Hicret’in 8. yılı, ramazanın
10. pazartesi günü 10 bin kişilik bir ordu ile Medine’den çıktı (1 Ocak 630). 20 Ramazan’da (11 Ocak 630)
Muhammed ordusunu 4 kola ayırdı ve ordusuna şu emri verdi:
“Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça, hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz, hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz.” Muhammed hareket emri verdi ve Fetih Suresi’ni okuyarak Mekke’ye girdi. 3 kol
herhangi bir direnişle karşılaşmazken Halid bin Velid’in komutasındaki 4. kol, İkrime bin Ebu Cehil önderliğinindeki küçük bir saldırıyı geri püskürttü.
Muhammed Mekke’ye girer girmez genel af ilan edildiğini bildirdi ve Ebu Süfyan’a bildirdiği şekilde, kimseye dokunulmayacağını ilan etti. Ardından içerisinde 360 put bulunan Kabe’ye yöneldi. İsra Suresi’nin 81. ayetini okuyarak putları birer birer devirdi. Daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kabe’yi tavaf etti.