Diyanet-Sen Genel Merkezi
Başörtü Bağnazlığı’nın Bu Kadarı …
Başörtü Bağnazlığı’nın Bu Kadarı …
Acısu’nun başörtülü olmasından dolayı Somnium rumuzlu kullanıcı “Hiç yoksa bunun öğretmen olup bağnaz nesil yetiştirme olasılığının ortadan kalkmış olması ufak bir tesellidir. Kimse kusura bakmasın kafasındaki o çaputla her halde astronot yetiştirmeyecekti. Can düşmanım olan yobazlardan birisinin ölmüş olmasına üzülemem. Kusura bakmayın. Yarın bunun yetiştirdiği nesil de Işid’in canlı bombası olacaktı” yorumunu değerlendiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Gencecik masum bir insanın ölümüyle teselli olacak kadar insanlıktan çıkmış bir zihin yapısını, başörtüsüne duyulan bu kin ve düşmanlığı anlamak mümkün değil.” Dedi.
Kin ve nefretin bu şekilde dile getirilmesi kadar, inancından dolayı başını örten kardeşlerimizin bu kadar yanlış tanıtılmış olmasının da da son derece üzüntü verici bir durum olduğuna dikkati çeken Bayraktutar “Sevgi ve merhamet dini İslam’ın terörle özleştirilmesi, inancından dolayı başını örten kardeşlerimize bakış açısının bu şekilde kin ve nefret söylemleri üzerinden dile getirilmesi normal bir ruh hali değildir.
Bu bakış açısı bizi bitirir. Biz önce insanımıza insanın değerini anlatmak durumundayız. Devlet’te, hukuk da, din de insan için vardır. İnsanın onurunu, yaşamını korumak için vardır. Ayrımcılık, ötekileştirme, ırkçılık, şiddet, terör, gelir adaletsizliği, eğitim eşitsizliği, emeğe saygısızlık, istismar, nefret suçları gibi küresel sorunların temelinde insan onuruna saygısızlık, insan onurunu yok sayma yatıyor. Hiçbir ideoloji insandan ve insan onurundan daha değerli değildir. Güzel dinimiz bütün bunları öncelerken, Işidle, terörle, bağnazlıkla özdeşleştirilmesi bilinçli bir İslam düşmanlığıdır. Bu kadar acı üzerinden ölen gencecik insanın başörtülü olmasını kendine teselli olarak gören bir zihin yapısı, açıkçası içimizi ürpertiyor, kanımızı donduruyor, üzüntümüzü ikiye katlıyor.” İfadelerine yer verdi.
Yunus ne güzel söylemiş diyen Bayraktutar
“Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevilim, sevilelim
Dünya kimseye kalmaz” kin ve nefret dili yerine sevgi ve merhamet dilini kullanalım. “Dünya kimseye kalmaz” şeklinde konuştu.