Diyanet-Sen Genel Merkezi
Allah Bir Daha Bu Millete İstiklal Marşı Yazdırmasın
Hepimiz bu mana yüklü cümlenin kime ait olduğunu biliriz. Mana yüklerini irdelediğimizde aslında bugün dahi yaşanan bazı sorunların çözümlerini şiir’in bütünlüğünde bulabiliriz.
M.Akif ’in kelime kavramı millettir.
12 Mart 1921’ de kabul edilen istiklal marşımız Hamdullah Suphi tarafından okunmuş ve marş ayakta dinlenmiştir. İşte bu ruh ve iman ile Türk ordusu Sakarya boylarında İzmir yollarında büyük kahramanlıklar göstermiştir. 9 Eylül 1922 Tarihinde Hakkın vaad ettiği o parlak güneş, İzmir ufuklarında doğmuştur. Aziz ve mübarek vatanımızın her karış toprağı şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış, zafere işte böyle ulaşılmıştır.
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O, benim milletimin yıldızıdır parlayacak, o, benimdir o benim milletimindir ancak!
Mısraları derin bir anlam taşımaktadır. Yakın arkadaşlarının dediğine göre ; ’’Mehmet Akif ‘in giyecek bir paltosu yoktu. Evinden büyük millet meclisine yürüyerek giderdi. O zamanlar Ankara’nın soğuğu çok şiddetli idi. Ben daireme gelir paltomu Mehmet Akif’ e gönderirdim. O da giyer meclise giderdi, istiklal marşı için verilen parayı reddetmesinden sonra kendisine Mehmet Akif bir palton yok verilen parayı da almazsın dedim. Bunun üzerine bana darıldı, paltomuda giymeyi bir daha kabul etmedi. Hatta harb-i Umumi içinde kardeşinin evinde çayı şekerle içtiklerini görünce, ‘‘milletin yemediğini siz nasıl içiyorsunuz’’ demiş uzun bir süre kardeşinin evine gitmemiştir. Evet çünkü Mehmet Akif dürüsttür, onurludur, gururludur.
O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yaşamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazımdır. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır.
‘‘Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın’’
Bu gün bize düşen görev, geçmişteki gösterilen çabaların, fedakârlıkların, azmin ve gayretin anlamını Türküyle, Kürdüyle, Lazı, Çerkeziyle bilip ecdadının bu emanet toprakları içerisinde bin yıllık kardeşliğimizi daha da pekiştirerek, birlikte en güzel şekilde yaşamaktır.