Güncel
Arınç: Memur-Sen, Mehmet Akif İnan’ın En Büyük Eseri
Memur-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan, vefatının 13. yılında düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Anma Programı’na katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şair-yazar ve düşünce adamı İnan’ın en büyük eserinin Memur-Sen olduğunu söyledi.
Memur-Sen tarafından düzenlenen anma programı, çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleşti. Progrma Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen eski Genel Başkanları Fatih Uğurlu ve Ahmet Aksu, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Yahya Akman, Abdulkerim Gök, Halil Özcan’ın yanı sıra, İnan’ın yakın arkadaşları Rasim Özdenören, M. Atilla Maraş, Mehmet Akif İnan’ın kardeşi Mithat İnan, Memur-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu ile bağlı sendikaların genel başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen’in kuruluşunda İnan’la beraber yer alan yönetim kurulu üyeleri, Genç Memur-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu üyeleri ve Akif İnan’ın sevenleri katıldı. Anma programında ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın telgrafları okundu.
ARINÇ: MEMUR-SEN, AKİF İNAN’IN EN BÜYÜK ESERİ
Anma programında konuşan Bülent Arınç Mehmet Akif İnan’ın çok sevdiği bir ağabeyi olduğunu belirterek, ”İnanıyorum ki sadece bu salondakiler değil, binlerce insan ondan ders almış, feyz almış, en azında bir ağabey kardeş ilişkisi içerisinde yolunu istikametini bulmuştur” diye konuştu.
”Ben Akif İnan ağabeyi hayranlıkla hatırlıyorum” diyen Arınç, hastanede tedavi görürken onu ziyaret ettiğini anlattı.Ankara’ya Hukuk Fakültesi’nde okumaya geldiği zamanlarda üniversitelerin tuzaklarla dolu olduğunu dile getiren Arınç, Anadolu’dan gelen gençleri adeta pusuya yatmış bekleyenler olduğunu söyledi.
Arınç, o zaman her gencin bir ihtiyacı olduğunu belirterek, bu yollardan giderek batıl ideolojilerine elaman temin etmeye çalışanlar bulunduğunu anlattı. Arınç, ”Evinizden uzaktasınız, eğer bir aile baskısı veya denetimi varsa onun dışındasınız. Gençlik heyecanı ve hevesatı içindesiniz ve siz bambaşka bir dünyada gözünüzü açıyorsunuz. İşte o sıkıntılı zamanlarda, en azından 67-68’lerde, 68 kuşağının ortalığı işgallerle, boykotlarla, molotoflarla, öldürmelerle, yaralamalarla süslediği bir zamanda bize sahip çıkan üç beş ağabeyimizden birisi de Akif İnan’dı” diye konuştu.
Kendilerine arkadaşlıkla, kitapla, şiirle, konferansla, sohbetle sahip çıkıldığını vurgulayan Arınç, İnan’ın Necip Fazıl Kısakürek’ten etkilenmiş biri olduğunu ifade etti.
İnan’ın en büyük hizmetlerinden birinin de arkadaşlarıyla 90’lı yıllarda Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen’i kurmak olduğunu anlatan Arınç, ”O zamanlar bu işler cesaret isterdi, fedakarlık isterdi, feragat isterdi. 10 kişiyi bile bir araya getiremediğimiz, bırakınız yetkili sendika olmak şöyle dursun, bir yeri tutup da onu kiralayarak tabelasını muhafaza etmek bile zordu. Ama iyi insanlar, iyi niyetlerle, hasbi ve ihlaslı düşüncelerle Memur-Sen’in kuruluşunda hazır bulundular ve onun ilk kurucu başkanı olmak ona nasip oldu” dedi.
Arınç İnan için, “Evet çok şiirleri var, çok kitapları var, çok eserleri var, ama bu eserlerin en büyüğü Memur-Sen Konfederasyonudur” diye konuştu.
Memur-Sen’in güzel bir vefa örneği sergilediğini dile getiren Arınç, Akif İnan’ı hiçbir zaman dualarından eksik etmeyerek, anmaya, hatırlamaya devam edeceklerini, dostlarıyla ilişkilerini sürdürme gayreti içinde olacaklarını söyledi.
TOPLU SÖZLEŞME MEMUR-SEN’İN BAŞARISIDIR
Arıç, toplu görüşmeleri toplu sözleşmeye çevirme noktasındaki gayretlerinden dolayı Memr-Sen’i ayrıca tebrik etmek istediğini dile getirerek, ”Bursa’da yine bir Memur-Sen ziyaretinde ‘toplu sözleşme hakkını hakeden tek bir sendika var, oda Memur-Sen’ demiştim. Birileri çok kızdılar, birileri benim için çok kötü şeyler söylediler, soru önergeleri verdiler. 12 Eylül referandumuna, karşıdan, bodoslamadan, asla ve kata diyerek karşı çıkanların ve referandumu kötülemek için ağızlarından hakaret üzerine hakaret yağdıranların ‘hani nerede toplu sözleşme’ demeye hakları ne kadardı siz takdir edin” dedi.
12 Eylül referandumunun Türkiye’nin son 100 yılda yaşadığı en önemli olaylardan birisi olduğunu belirten Arınç, şöyle konuştu: “Her şeye rağmen halkımızın yüzde 58’inin evet oyu vermesi ve o evetlerin içerisinde bende varım diyecek herkesin elini öpmemiz gerekir. Milletimize en hayırlı hizmeti onlar yaptılar. Türkiye’nin demokratikleşmesinde, özgürleşmesinde, vesayet rejimlerinin ortadan kalkmasında, hasta yataklarından bile darbecilerden hesap sorulmasında, darbecilerin ve cuntacıların hesaba çekilmesinde bu yüzde 58’in ömür boyu unutulmayacak izleri vardır. Ne mutlu o kardeşlerimize, en başta da Memur-Sen’in yurtsever, vatansever temsilcilerine.”
MEMUR-SEN, DEMOKRATİKLEŞME VE ÖZGÜRLEŞMEYE KATKIDA BULUNDU
Arınç, Akif İnan’ın güzel bir tohum attığını ve suladığını belirterek, Memur-Sen’in bugün sadece sendikacılık yapmadığını, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasisine, fikri hayatına, özgürleşmesine katkıda bulunduğunu bildirdi.
Akif İnan’ların kendileri için hiçbir şey beklemeden fedakarlıkta bulunduklarını ifade eden Arınç, gençlerden ülkeye hizmet etmeyi, herkesle insani açıdan iyi ilişkiler kurmayı, müspet hareket etmeyi, kavgadan, çatışmadan, öldürmeden uzak olmayı istediklerini söyledi. Arınç, “Şimdi onu bir kez daha anlıyor ve ona tekrar tekrar teşekkür ediyoruz” dedi.
GÜNDOĞDU: VEFA ELBİSESİ GİYİP GELENLERE SELAM OLSUN
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da konuşmasına, Akif İnan’ın, ‘Bütün giysileri yırtsak yeridir, yeter bana vefa elbiseleri’ dizelerini okuyarak başladı ve vefa elbiselerini kuşanarak gelen İnan dostlarına teşekkür etti.
Akif İnan’ın 1992 yılında Eğitim Bir-Sen’i, 1995 yılında da Memur-Sen’i kurarak memur sendikacılığında ilk uyanışın temelini attığını kaydetti. Gündoğdu, 11 hizmet kolundan 10’unda yetkili olduklarını, Mehmet Akif İnan’ın en büyük eseri olan Memur-Sen’i bugün geldiği noktaya taşıdıklarını kaydetti. Gündoğdu, ülkenin en büyük memur konfederasyonu olarak özelde ekmeğin, genelde özgürlüğün ve değerlerin sendikacılığını yaparak bugünlere geldiklerini vurguladı.
Mehmet Akif İnan’ın, batının çifte standartına eserlerinde ‘anamı sorarsan Büyük Doğu’dur, Batı ki sırtımda paslı bıçaktır’ sözüyle vurgu yaptığını söyleyen Gündoğdu, günümüzde bunun örneklerinin yaşanmaya devam ettiğini ifade etti. Akif İnan’ın bütün eserlerine sahip çıktıklarını söyleyen Gündoğdu, Eğitim Bir-Sen’in bütün eserleri tekrar bastırıp sevenlerine ulaştırdığını ifade etti.
İNAN’IN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ
Konuşmasında Akif İnan’ın yaptıklarına değinen Gündoğdu, onun Hz. Ali’nin “insanlar senin ya dinde kardeşin ya da hilkatte, yaratılışta eşindir”vsözüne uygun insan ve ümmet sorumluluğuna sahip olduğunu dile getirdi.
Mehmet Akif İnan’ın, Mescid-i Aksa şairi olarak da anıldığın hatırlatan Gündoğdu,
Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde,
Götür Müslüman’a selam diyordu,
Dayanamıyorum bu ayrılığa,
Kucaklasın beni İslam diyordu
dizelerinden kendilerine miras kalan sorumluluğun gereği olarak Filistin’deki İsrail terörünü protesto etmek ve dünyanın dikkatini çekmek için mitingler ve Filistin halkı için yardım kampanyaları düzenlediklerini belirtti. Filistin’in BM’de gözlemci devlet sıfatı kazanmasının kendilerini de gururlandırdığını söyleyen Gündoğdu, Başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletini de en kısa zamanda görmeyi umut ettiklerini dile getirdi.
Suriyede’deki savaş mağdurlarına yönelik Hak-İş’le birlikte yardım kampanyası başlattıklarını da söyleyen Gündoğdu, bu kampanyalarının ‘Bir ekmek bir battaniye’ olarak sürmesinin kendilerini sevindirdiğini ifade etti.
Gündoğdu, yardıma ihtiyaç duyan “Doğu Türkistanlıların sıkıntılarına sözcülük yaparken de, Pakistanlıların yanında yer alırken de, hepimiz Somaliliyiz derken de, Irak’a, Afganistan’a, Çeçenistan’a sahip çıkarken de hep insan merkezli bir sorumluluğu kuşandıklarını” dile getirerek, Arakan’lı Müslümanlar için de yaptıkları çalışmadan bahsetti. Bangladeş’te arsa temin çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Gündoğdu, bölgede 200 çocuğun kalabileceği ‘Mehmet Akif İnan ve Memur-Sen’ yetimhanesi yapacaklarını söyledi.
BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI SONA ERMELİ
“(Bu ülkenin insanı herhangi bir ülkenin insanı kadar insanca yaşamaya, özgür yaşamaya, dilediğine inanmaya, dilediği kıyafeti giymeye, istediği şekilde örgütlenmeye layıktır) diyordu Akif İnan. Bugün, Allah’a hamd olsun 10 milyon imza kampanyasıyla kamuda başörtüsüne özgürlük kampanyasını başlatmış bulunuyoruz” diyen Gündoğdu, seçme seçilme hakkı verilen kadının ne giyeceğine kendisinin karar veremediğini ifade etti.
Gündoğdu, bir cinsiyet ayrımcılığı olduğunu belirterek, kadın kadına eşitsizlik olduğunu söyledi. Gündoğdu, ”Başörtüsü doğal hukukun garantörlüğü altındadır, Allah’ın emridir, birilerinin lutfuyla serbest olacak bir şey değildir. Çünkü kimsenin yasaklama yetkisi yoktur” diye konuştu.
“Darbecilerin bakiyesi ne varsa kaldıralım. 82 model bir yönetmelikle, favorilerle, bıyıkların üstten alınmamasıyla, saç tarama biçimiyle, ayakkabı numarasıyla başörtünün yasaklığının aynı kategoriye geldiği tablo bu ülkeye yakışmıyor” ifadelerini kullanan Gündoğdu, kamuda başörtüsü özgür oluncaya, Merve Kavakçılar başörtüsüyle meclise girinceye kadar bu mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Mehmet Akif İnan’ın büyük önem verdiği gençliğe yönelik bir çalışmaya da imza attıklarını söyleyen Gündoğdu, bir ayağı sabit değerlerde, diğer ayağı dünyaya açık Asım’ın neslinin yetişmesine katkıda bulunmak için Genç Memur-Sen’i kurduklarını, dile getirdi. Gündoğdu, şiirinde söylediği gibi mezarından destanlar yayılan Mehmet Akif İnan için Türkiye’nin dört bir yanında anma programları düzenlendiğini, ruhuna fatihalar gönderildiğini kaydetti.
DOSTLARI, HATIRALARINI PAYLAŞTI
Programda daha sonra Mehmet Akif İnan dostları, hatıralarını katılımcılarla paylaştı.
Mehmet Akif İnan’ın yakın dostu ve arkadaşı Rasim Özdenören, İnan’ın, Urfa’dan, Maraş’a sürgün olarak geldiğini, ‘Aruz vezni ile şiir yazan’ birisi olarak adını duyduklarını, bu vesile ile tanıştıklarını söyledi. Hatır kırmayan biri olmasına karşın, Akif İnan’ın tok sözlü olduğunu söyleyen Özdenören, “Her yaşta olgun bir insandı. Vakur bir insandı. Dinine bağlı bir insandı. Necip Fazıl, Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Özdenören, Erdem Beyazıt nasıl yaşadılarsa o şekilde vefat ettiler. Cenaze törenleri de yaşadıkları hayat gibiydi. Akif İnan, bürokrat, halk adamı, aristokrat, şairlik gibi ortak özellikleri barındırıyordu. Toplumun bütün kesimleri İnan’ın cenazesinde bir araya geldi. Camiden mezarlığa kadar da omuzlarda taşındı.” şeklinde konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Gazeteci-Yazar Rasim Özdenören, Şair-Yazar Atilla Maraş, Memur-Sen eski Genel Başkanları Fatih Uğurlu ve Ahmet Aksu Akif İnan’ın kardeşi Mithat İnan da duygularını katılımcılarla paylaşan isimlerdi.