Diyanet-Sen Genel Merkezi
Azerbaycan’lı Kardeşlerimizin Yanındayız….
Zalım övünmesin zülümleriyle,
Bin bir bühtanıyle, bin bir şeriyle,
Hakikat uğruna ölümleriyle
Ölümü kanına çekti şehitler
İnsan insan olur kendi hüneriyle
Millet, millet olur hayır-şeriyle
Toprağın bağrına cesetleriyle
Özgürlük tohumu ekti şehitler.
Azadlık Şairi Bahtiyar Vahapzade
Ülke topraklarının yüzde yirmisi, yirmi altı yıldır Ermenistan işgali altında olan kardeş Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine geçtiğimiz hafta Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından asker-sivil ayrımı yapılmadan alçak bir saldırı düzenlendi. On iki Azerbaycanlı kardeşimizin şehit olduğu çatışmalarda Ermeni kuvvetleri yüze yakın kayıp vererek geri çekilmek zorunda kaldı.
Aslında bütün bu olup bitenler bir sürecin devamı niteliğindedir. Uluslararası sistem tarafından deyim yerindeyse hep kollanan, zaman zaman da önü açılan Ermenistan’ın Azerbaycana dönük katliamla sonuçlanan saldırıları, doksanlı yıllardan bu yana devam etmektedir. Geçmişten bugüne kadar 30 bin Azerbaycanlı Türk, Ermenistan’ın kanlı saldırıları neticesinde şehit oldu, yakın tarihin en büyük trajedilerinden olan Hocalı Katliamı’nda 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycanlı kardeşimiz ağır işkenceler neticesinde şehit edildi.
Uluslararası güçlerin ikiyüzlülüğe varan sessizliklerinden de faydalanan Ermenistan karanlık geçmişinin izini takip ediyor; Güney Kafkasya’da barış ve istikrarı tehdit etmeye, masumların kanını ve gözyaşını kendi ucuz politikasına meze yapmaya devam etmektedir.
Özellikle Rusya, Dağlık Karabağ ve Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını ‘dondurulmuş alan’ olarak işine yaradığını düşünmekte; tıpkı İngilizler gibi bu konuyu Ermenistan’ın pervasız ve saldırgan tavırları üzerinden gündeme getirmektedir.
Ermenistan’ın, Rusya’nın da örtük desteğini alarak kendi boyunu ve çapını aşan hadiseler üzerinden maceraperestliğe soyunması, hukuksuz ve akıldan uzak hamleler yaparak bölgemizdeki barış ve istikrarı yıllardır hedef alması cevapsız bırakılabilecek kadar basit değildir.
Bununla birlikte; Avrupa Konseyi’nin ve Birleşmiş Milletler’in, Ermenistan’ın hukuksuzluğuna karşı almış olduğu kararlar olmasına rağmen, Ermenistan’ın bu başıboşluğuna ve saldırgan tutumuna karşı uluslararası toplum Azerbaycan’ın 7 bölgesi halen Ermenistan işgali altında olmasına rağmen sessiz kalmaktadır. Dağlık Karabağ sorununun çözümü için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) bünyesinde kurulan Minsk Grubu eş başkanı olan ABD, Fransa ve Rusya sorunun çözümüne yönelik olumlu bir adım atmamakla birlikte kapalı perdeler ardından Ermenistan’a göz kırpmaktadır.
Ermeni Diasporası tarafından desteklenen bazı Amerikalı parlamenterler üzerinden ABD yönetiminin baskı altına alınması, Ermenistan’ın işlediği savaş suçlarının ve hukuksuz işgallerinin uluslararası karar verici kongre ve toplantılarda üstünün örtülerek karartılması bu utancı daha da büyütmektedir.
Biz biliyoruz ki, son olaylar, Ermenilere bir soykırım yapıldığı iftirasında bulunarak Türkiye’yi köşe sıkıştırma gayretinde olan Fransa’nın, Rusya ile beraber Libya’da büyük bir bataklığa saplanması ve meselenin takriben aynı zaman dilimi içerisinde gerçekleşmesi bu örtülü ve kirli pazarlığı ayyuka çıkarmaktadır.
Tasması başkasının elinde olduğu açıkça görülen Ermenistan, Azerbaycan’da işgal ettiği bölgelerden çekilerek kardeş Azerbaycan toprak bütünlüğü tesis edilmelidir. Bölgede barışın, huzurun ve güvenliğin yaşama imkanı ancak bu şartlar altında mümkün kılınabilir.
Büyük Memur-Sen ve Diyanet-Sen ailesi olarak saldırılarda şehadet mertebesine eren Azerbaycanlı kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet ve mağfiret niyaz eder, barış ihtisasıyla gelecek ümitleri beslediğimizi kamuoyuna arz ederiz.