Diyanet-Sen Genel Merkezi
Genel Başkan Bayraktutar; ‘BEN’ değil ‘BİZ’
Genel Başkan Bayraktutar; ‘BEN’ değil ‘BİZ’
Divan Başkanlığını Diyanet-Sen Genel Başkan Vekili Osman Aydın’ın yaptığı Edirne İl Divan Toplantısı yoğun katılımla gerçekleşti.
İstanbul 1-2-3-4 No’lu Diyanet-Sen Şubelerinin Edirne’de düzenlediği il divan toplantısına katılan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar; ‘‘Diyanet-Sen kendisini şahsilik gibi dar bir alana sıkıştırmaz. Mücadelemiz nasıl ki insan içinse, verdiğimiz emekte evrensel bir kazanım içindir. Bugün sınavsız geçiş için kazanacağımız bu hak sadece Diyanet-Sen üyelerine özel bir kazanım değildir. Bu kazanım bütün Diyanet çalışanlarını ilgilendirir. Bu sebeple ayrıştırmadan ötekileştirmeden herkesi kucaklayan bir tavırla herkesi Diyanet-Sen ailesine davet edin. Bizim ailemize benlik için değil, biz olmak için davet edin’’ ifadelerini kullandı.
Bayraktutar; ‘Diyanet-Sen’e sınavsız geçiş konusunda Diyanet-Sen’den başka hiç kimse inanmıyordu. Bizler bu eleştiriler karşısında karınca misali küçük adımlarla kabeye nasıl varacaksın sorusuna verilen cevap gibi; en azından bu yolda ölürüm ifadesini doğrulayan bir sabırla çalışmalarımızı sürdürdük. Sınavsız geçiş hakkı hususunda YÖK Başkanımızın duyarlılığı, çözüm odaklı yaklaşımı için 77 Bin Diyanet-Sen ailesi olarak kendilerine teşekkür ediyorum.
Bu ülke yönetimine Allah, Kitap,Kuran düşmanları gelmemesi için Haktan yana tarafız.
Bunu buradan herkes duysun. Bu memleketin genlerine ters olan zihin sahiplerine artık tahammülünüz yoktur. Bu zihin sahiplerinin ülkeyi kafalarına göre tanzim etmemeleri için, eskiden olduğu gibi camileri ahırlara çevirmemeleri için, ezanı Türkçeleştirmemeleri için, kuran kurslarına engel olmamaları için, taksimi kabenin yerine koymamaları için biz devlet çıkarlarından yana TARAFIZ.
Başka Diyanet Yok
Özellikle bilinmelidir ki bu ülkede art niyetle sahaya çıkanların saldırdığı ilk kurum her zaman Diyanet olmuştur. Ayrıştırmak mı istiyorsun? Diyanete saldır. Kırdırmak mı istiyorsun? Diyanete saldır. Bu ülke insanının şah damarına mı dokunmak istiyorsun? Diyanete saldır. Bu saldırılar karşısında 130 Bine yakın Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları olarak tek yürek, tek söylem, tek irade etrafında birleşmemiz ,olmazsa olmazdır. Sendikal kazanımlar için, sendikal menfaatler için bir din görevlisine yakışmayan tavırlara bürüneceksek, düşmanı dışarıda aramamıza gerek yok ki. Kişi kendisi için istemediğini kardeşi için istememeli diyoruz ama kardeşi karalıyorlar, kardeşi kapalı kapılar arkasında şikayet ediyorlar. Kardeşi kuruma kazandırmak yerine, hatasını düzeltmek ya da nasihat vermek yerine, bir birine biliyorlar. Bunlar bizlere yakışmaz. Her şeyden önce başka diyanet yok bunu iyi bilmeliyiz. Bu ülkede ezanı Türkçe okutmak isteyen bulanık beyinli siyasi partilere de ihtiyaç kalmaz. Ülke insanının kabesini taksim yapmak isteyen şer zihinlere de ihtiyaç kalmaz. Biz bir birimize kenetlenmezsek inanın bu şer zihinli insanların hiç birine gerek kalmaz. Çünkü biz onlar yerine en büyük zararı kurumumuza vermiş oluruz. Gelin kardeşlerim bir olalım, iri olalım, diri olalım hep birlikte DİYANET olalım. Birbirimizle hayırda yarışalım. Bir birimizle üye menfaatlerindeki kazanımları arttırmak için yarışalım, ama yarışırken de bir saniye dahi olsa din görevlisi kimliğimizi unutmayalım.
Biz kervan yürüyor dedik
Dün bizi eleştirenler oldu, olgunlukla karşıladık. Yarın eleştirenler olacaktır yine olgunlukla karşılayacağız. Diyanet-Sen ailesinin hiçbir şube başkanında, hiçbir üyesinde ötekileştiren bir dil olmaz. Her şeye rağmen biz bu ülke çıkarları için, bu ülkenin inancı için, bu ülkenin insanı için ,insanı yaşat ki, devlet yaşasın mantığından zerre taviz vermeyeceğiz. Biz dün de Diyanet-Sen kervanı yürüyor dedik, bugünde yürüdüğünü söylüyoruz. Haktan yana Kuran’dan yana bu yolda kervana eşlik eden herkesle taraf olacağımızın altını tekrar çiziyoruz. 81 ilde bütün diyanet çalışanlarının emrindeyiz Benim bir şube başkanım en ücra köylerde görev yapan din görevlisi kardeşimin derdiyle dertlenmiyorsa, o şube başkanım vebal altındadır demektir.
Teşkilatçılık sıkıntıları dinleyip gidermek demektir.
Bizim temsilcilerimiz, bizim şube başkanlarımız artık daha hassas olmalılar. Bugün burada ilan ediyorum sadece 77 Bin üyemin derdiyle dertlenmeyeceksiniz. Kapınızı çalan, size ulaşmaya çalışan herkese kucağınızı açacak, o kardeşlerimizin derdini, sıkıntısını kendi sıkıntınız olarak göreceksiniz. Şube başkanlarım şunu çok iyi bilirler ki Diyanet-Sen ailesinin her bir mensubu Din görevlisi kardeşimin her zaman emrinde, hazır ve nazırdır. Önce soğuturlar sonra düşman ederler Geçmişten bu güne gençliğimiz üzerinde oynanan oyunlara bakıyoruz. Önce ayrıştırmak istiyorlar, sonra soğutmak istiyorlar, sonra da düşman etmek istiyorlar. Daha sonra da elleri kalem tutması gerekirken, Molotof tutuşturuyorlar. Şimdi size soruyorum gençliğin elinden kalemi, kitabı alıp Molotof tutuşturanlar neyi kimi kayırıyorlar. Şer güçlerin maşalığına soyunan üst aklın bu ülkenin geleceği üzerine oynadığı oyunları görmemek için kör olmak gerekir.
Yeni Bir anayasa için hazırız
Darbe zihinli insanların dayatmalarla, tek tip insan ve devlet modeli üzerinde durduğu, yeniliğe kapalı, fabrikasyon bir dayatma ürünü olan 82 model anayasanın, 61 model bir anayasanın artık miladı doldu diyoruz. Yeni bir anayasa için herkesin beşiğindeki taşları dökmesi gerekir. Öncelikle herkes düşüncesini söylemek için, bu ülke menfaatlerini önceleyen bir duyarlılıkla bir araya gelmeli diyoruz. Bu ülkenin menfaatlerinden kaçan hiçbir siyasi partiyi tarih affetmeyecektir. Bugün ibretle gelişmeleri seyrediyoruz. Hem taşın altına bedenini koyması gerekenler sus pus oluyor, hem de biz bu ülkenin menfaatlerini savunuyoruz diyorlar. Bu aldatmacaya kimse inanmaz. Sırf hükümete muhalefet olmak için tartışmadan, konuşmadan kestirmeden HAYIR demek kolaya kaçmaktır. Risk almamak demektir. Bunu tarihte affetmeyecektir. Bu millette affetmeyecektir. Biz bu konuda sonucu göstermiyoruz, bu konuda konuşmanın, tartışmanın, ülke menfaatleri için bir masa etrafında toplanmanın olmazsa olmaz olduğunu söylüyoruz.
Rotasyon durduruldu dedik, dediğimizin arkasındayız.
Diyanet-Senin Rotasyon konuşundaki mücadelesi ortadadır. Verdiğimiz mücadelede Başbakanlık ve Diyanet işleri başkanlığımız, bu konuda gereken sorumluluğu üstlenerek din görevlilerinin sesini duymuştur. Göçebe din görevlisi olarak medyaya yansıttığımız O rotasyona her zaman karşıyız. Diyanet İşleri Başkan’ımızın tavrı noktasında kendilerine teşekkür ederim.
Sınavsız geçiş bitmiştir.
Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı’mıza teşekkür ediyorum. Din görevlilerinin arzu ettiği, hayal ettiği bu talebe destek verdiği için.Her zaman din görevlileriyle olduğu için bütün din Görevlileri olarak kendilerine teşekkür ediyoruz. Bütün görüşmelerimizde büyük bir hassasiyetle bu talebimizi dinleyen YÖK Başkan’ımıza teşekkür ediyoruz. Din görevlisi daha donanımlı olmalı deyip bize destek veren Diyanet İşleri Başkan’ımıza teşekkür ediyoruz.
Fahri ve Vekiller için SON KEZ kadro talebimi yineliyorum
Devletimizden, liderlerimizden büyüklerimizden bu çocuklarımız için kadro talebini yinelemekten vazgeçmeyi düşünmüyoruz. Kendinizi empatiye davet ediyorum. Bir evladınız var diğer çalışanlardan hiçbir eksiği yok, ama bir evladınız üvey birisi hak… var mı böyle bir dünya? Bizde var. Bir evladım en az 2.200 lira alırken diğer evladım 600 lira alıyor. Sigortası sadece 12 gün yattığı için aldığı ücretin yarısını sigorta bedeli olarak kendisi ödüyor. Günde 12 lira ile çalışan bu evladımın diğer evladımdan hiçbir farkı yok. Artık bunu anlayın, bu evlatlarıma ses olun, abi olun. Sizden bunu istirham ediyorum.
İstanbul 1 nolu şube Başkan’ı Osman Erbir; 1969 yılında İstanbul Beyazıt meydanında kızıl bayrak asılmıştı. O bayrağı indiren beş kişiden biriyim, bu konuyu anlatmamda ki sebep, dün bu mücadeleyi verenler bugün farklı bir yolun yolcusu gibi hareket etmekteler. Artık çizgiler değişirken din görevlilerine asli görevlerin düştüğü bu günleri bize nasip eden Mevla’ya şükürler olsun. Dün birler ile başladığımız bu yolculuğumuz milyonlara ilerlemekte. Diyanet-Sen büyük bir ailedir, bu ailenin bir ferdi olduğumuz için şükürler olsun.
İstanbul 2 nolu şube Başkan’ı Ruhani Aras; Diyanet-Sen şubeleri olarak sadece bir gezi düzenlemedik, biz bir dava bilinciyle yollara çıktık. Gönül Fatih’i ilçe Başkan’larımla bu yolun ne kadar kıymetli olduğunun bilincindeyiz. Bizler işinin delisi adamlar olmalıyız. Ot gibi var olacağına öl daha iyidir. Toprak bize varoluşu Nasıl hatırlatıyorsa, sende mücadeleci ruhunla dünyanın kaderini değiştir.
Diriliş başlayınca ölüm seyirci kalır, bu yarış Erbakan hocamızla başlayan diriliştir. Erdoğan’la devam etmektedir, sendikamızla yücelecektir. Bir davaya saldırı varsa doğru yolda olduğu bilinmelidir. Bize saldırıyorlar diye zarar görmeyiz, biz kendimizi savunmadığımız için sendikamıza zarar veririz.
Şeytansız insan düşünülemez, muhalefetsiz iktidarda düşünülemez, helalin karşısında duran haram Nasıl varsa zulmün karşısında duran gönül erleri var. Büyük bir aile diyanet sen var. Kişilikli toplumlar onurlu toplumlardır. Kişiliğini kaybedenler yok olmaya mahkumdurlar. Bunun örneklerini uzaklarda aramayalım işte etrafımızdaki ülkeler. Batılılar yıllarca onursuzluk tohumları attılar. Herşeyden önce Onur’unu kaybeden toplumların Onur’larını kazandırmak bu ülkenin görevidir. Onur kurtuluş denektir, umut da Kurtuluş’un ilk şartıdır. Biz bu vakitten sonra onurlu bir kurumun bireyi olmak istiyoruz. Öğretmenler haftası, polisler haftası gibi Onur’u öncelik sayan kurumlar da var, bizleri toplantılarda bir araya getirip sadece eleştiren, sadece hataları çalışanların yüzüne vuran bir kurumun mensuplarıyız. Biz yine de kurumumuza Onur’umuz gereği sahip çıkacağız. Bugün anayasa çalışmaları yapılıyor küçük bir not düşmek istiyoruz, dine dayanan bir anayasa istiyoruz. İnsan Onur’unu yücelten dinse, dine dayalı bir anayasa istememiz de en doğal hakkımızdır. Başörtüsü zulmüne, cuma saati, İlitam, rotasyon gibi konularda mücadele veren sendikamızı kutluyorum.
İstanbul 3 Nolu Şube Başkan’ı Neslibey Özkan; Sözlerime başlamadan, merhum Adnan Menderes’e, Muhsin Yazıcıoğlu’na, Erbakan hocama, Diyanet-Senin kurucu lideri Ahmet Yıldız’ı rahmetle anıyorum. Diyanet-Sen hizmet yolunda marka olan bir sendikadır. Bizim sendikamızın amaçlı din görevlisinin daha saygın dağ etkin bir ortamdan yararlanmasını sağlamaktır. Peygamber varisi olarak görev yapan hiç bir Din görevlisinin birilerine muhtaç edilmesini istemiyoruz. Din görevlisi okuduğu be okuttuğu Kutan’la insanlara birliği ve beraberliği adres gösteren öncü liderlerin ne kadar önemli bir iş yaptığı ortadadır. Devlet ve millet için din Görevlileri sigortadır. Başarılı olmak için güçlerimizi birleştirmemiz lazım. Diyanet-Sen artık ekip ruhunu tamamlamış sonrası için tek yürekle sahada olması gerekir. Dünya ve Türkiye de önemli hadiseler oluyor. Müslümanların yıkılışı duyarlı bir toplum olmadığı içindir.
İstanbul 4 nolu Şube Başkan’ı Mehmet Kumaş; Birlik ruhuna inanan bir sendika olarak merhum Erbakan hocamızın bir Bahar’la Çiçek olmaz ama Bahar’lar çiçekle başlar sözünü tamamlayan bir yaklaşımı şubelerimize indirgedik. Akşam sohbetleri ile tekile inerek üyelerimizin sıkıntılarını bire bir dinledik. Sendikamızın bize kazandırdığı önemli özelliklerden bir tanesi birlik ruhudur. Bu gün İslam coğrafyası yerlerde sürünmekte, kan akmakta.Ümmetin ocağına Ateş düşünce biz diyanet sen olarak tepkisiz kalamayız dedik. Şube Başkan yardımcılarımızla yaptığımız toplantıda Suriyeli kardeşlerimize 4 tır un yardımı gönderdik. Yardımlarımız devam edecektir. Diyanet-Sen olarak korkarak birilerinden çekinerek yola çıkmak büyük bir eksikliği beraberinde getirir. Biz sendikal liderler olarak diklenmeden dik durmasını bilmeliyiz. Bugün Ordu’da bile emretme olayı kalkmış ama bizde hala bu durum çözülmüş değildir. Bu konuların çözüme kavuşması gerekir.
Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcılarının selamlama konuşmasında söz alan
Hacıbey Özkan; Teşkilat olarak büyük bir özveri ile çalışmamız gerekiyor. 100 bin üye hedefimize kilitlenip kapı kapı gezmemiz gerekiyor. Bir kişinin diyanet senli olması büyük bir öneme sahiptir.Bizler bu noktada üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız.
Mehmet Ali Omurca; Diyanet-Sen’in şeffaflığı kapsayıcı ve hassas çalışmalarıyla kendisini kanıtlamıştır. Din görevlisine hizmet insanlığa hizmet olduğunu iyi idrak etmemiz gerekiyor.
Mehmet Yaman; Diyanet-Sen’in mevzuat konusundaki çalışmaları KİK Devlet personel Başkanlığı ve Toplu Sözleşme masalarında savunmaya devam ediyoruz. Bugün kazandıklarımız yarın kazanacaklarımızın ilk adımı olarak her zaman görülmelidir.
Cebrail Yakışır; Diyanet-Sen artık basında adres olarak gösterilmektedir. Son olarak hazırladığımız telefon uygulamalarını telefonlarınıza indirin. Diyanet-Sen şubelerinin sitelerini Genel Merkez sitesi kalitesinde sizlere sunduk. Sizden isteğimiz yapacağınız bütün haberlerde Diyanet-Sen basın Danışmanlarımızla görüşmeniz. Bizler tek dil, tek söylem noktasında hassasız.
Ev sahipliğini Edirne Şube Başkanımız Mahmut Eroğlu, Çanakkale Şube Başkanı Sefahattin Çiloğlu,Tekirdağ Şube Başkanı Adem Yaryıkan, Kırklareli İl Başkanı Mustafa Küçükmotor hazır bulundular.