Diyanet-Sen Genel Merkezi
Güvercinler “Kılık Kıyafet Özgürlüğü”ne Uçtu…
“Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüğü İçin 10 Milyon İmza” Kampanyası Ulus meydanında yapıldı. Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı olan Sendikalar, DİYANET-SEN öncülüğünde, üçüncü imza stantını açmış oldu, 10 milyon imza için basın açıklaması yapan Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar; ’’28 Şubat antidemokratik ortamının iyice azgınlaştırdığı başörtüsü düşmanlığı, hem okullarda, hem kamuda binlerce mağdur oluşturmuş, okulunu işini bırakmak zorunda kalan, istifa ettirilen, görevlerine son verilen, okullarından atılan bu kardeşlerimiz eğitim haklarını, çalışma ve sosyal güvenlik haklarını kaybetmişlerdir. Bunlardan bir bölümü aynı şartlarda yani yine kılık kıyafet yönetmeliğinin “yasaklı şartlarına” uymak kaydıyla “affedilmiş” işlerine dönmüşler, buna karşı gelenler ise çarptırıldıkları cezayı çekmeye devam etmektedirler’’ dedi.
Bayraktutar;
‘‘Demokratikleşme adına güçlü ve sağlam adımların atıldığı,
Özgürlük taleplerinin haykırıldığı,
İnsan hak ve hürriyetleri üzerindeki her türlü yasağın bir an önce kalkması için el ele verildiği böyle bir günde, bizimle birlikte olmanızdan, kampanyamıza katkı sunmanızdan dolayı teşekkürlerimizi sunuyorum’ ’dedi.
Bayraktutar; ’’Ülke olarak, millet olarak bizi sürekli “test etme”, “terbiye etme”, “tek tipleştirme” çaba ve uygulamalarının yaşandığı antidemokratik günlerden, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşme çabası içinde olduğu bugünlere ulaşmak hiç de kolay olmadı.
Darbe dönemlerinin kudretli paşalarının sivil halk üzerinde uygulanmak üzere hazırladıkları çeşitli kanunlar, yönetmelikler ve dahası darbe Anayasası, artık bu ülkenin asıl sahiplerinin, gerçek evlatlarının “özgürlük anlayışlarına”, “demokrasi taleplerine” dar geliyor.
Bu manada başlatılan yeni Anayasa çalışmalarını ağır-aksak ilerlemesine, kasıtlı engellemelerine rağmen destekledik, desteklemeye de devam ediyoruz.
Bugün bu meydanda toplanma sebebimiz de yine yasaklara karşı duruşumuz, özgürlük taleplerimizin haykırılması ile ilgilidir.
Hepimizin yakından bildiği üzere Memur-Sen Konfederasyonumuz tarafından bir süre önce başlatılan Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüğü için 10 milyon imza kampanyası Türkiye genelinde bütün illerde, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız aracılığı ile büyük bir hızla devam etmektedir.
Bugün Ulus Meydanı’nda Konfederasyonumuza bağlı Diyanet Sen, Bem-Bir-Sen, Büro-Memur-Sen ve TOÇ-Bir-Sen Sendikalarımızın Genel Merkez ve Ankara Şubeleri’nin tamamının katılımı ve desteği ile “ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZA” kampanyamızın bir başka ayağını gerçekleştiriyoruz.
Burada açılan stantlarımız 4 sendikamızın gözetiminde 8 Şubat’a kadar açık kalacak, Yasaksız Türkiye talep edenlerin, Kılık Kıyafet Özgürlüğü özlemi çekenlerin atacakları her bir imza, demokratikleşme adımlarını hızlandıracaktır.
Darbe dönemlerinin ürünü olan ve kamu çalışanlarının kıyafetini seçme özgürlüğünü elinden alan mevcut Kılık Kıyafet Yönetmeliği, insanlık onurunu, hak ve özgürlükleri, evrensel ilkeleri yıllardan beri ayaklar altına almış, özellikle kamuda çalışan bazı memure kardeşlerimizin inancının gereği olarak örtmek istedikleri başörtülerinekarşı anlamsızca şaşı bakmayı hatta bu kardeşlerimize karşı hasmane bir bakış üretilmiştir.
28 Şubat antidemokratik ortamının iyice azgınlaştırdığı başörtüsü düşmanlığı, hem okullarda, hem kamuda binlerce mağdur oluşturmuş, okulunu işini bırakmak zorunda kalan, istifa ettirilen, görevlerine son verilen, okullarından atılan bu kardeşlerimiz eğitim haklarını, çalışma ve sosyal güvenlik haklarını kaybetmişlerdir. Bunlardan bir bölümü aynı şartlarda yani yine kılık kıyafet yönetmeliğinin “yasaklı şartlarına” uymak kaydıyla “affedilmiş” işlerine dönmüşler, buna karşı gelenler ise çarptırıldıkları cezayı çekmeye devam etmektedirler.
Sayıları bugün on binlerle anılan bu mağdur kardeşlerimizin yanı sıra, saç, sakal, bıyık, ayakkabı-terlik, etek pantolon vs gibi yaptıkları işin aslı ile alakası olmayan, yeteneklerini, bilgilerini sergilemelerine asla mani oluşturmayan “muz cumhuriyeti meşgalesi” diyebileceğimiz yasaklarla uğraşmak zorunda kalan, sicilleri bozulan binlerce kamu çalışanı da bulunmaktadır.
Bizler artık ne için konulduğu yasakçılar tarafından dahi unutulmuş insan hak ve onuru ile bağdaşmayan uygulamaları, yönetmelikleri istemiyoruz.
· İnsanımızın özgür, haklarını istediği gibi kullanabilen, yasaksız bir toplumda refah içinde yaşamasını istiyoruz.
· Ülkemizin, kadınlarımızın, kızlarımızın hem inançlarını istediği gibi yaşamalarını, hem de istek ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri alanda, kamuda görev alabilmelerini istiyoruz.
· Cumhurbaşkanını, Başbakanını, milletvekilini, belediye başkanını, muhtarını, apartman yöneticisini seçebilme hakkına sahip olan başörtülü kadının artık kendisinin de bu makamlara seçilebilmesini istiyoruz.
· Kamu çalışanlarının “kılık kıyafetini de seçebilme hakkına sahip olmasını istiyoruz”
Biz Memur-Sen ve bağlı sendikaları olarak hak ve özgürlükler konusunda sadece kamuda değil, toplumun her kesiminde, her alanında tam ve ileri demokrasi istiyoruz.
“Özgürlük için 10 milyon imza” kampanyamıza bugün buraya gelerek bizlere destek olan, kendi özgürlük taleplerini de bu meydanda bulunarak haykıran değerli katılımcılarımıza ve kıymetli sivil toplum örgütleri temsilcileri ile, siyasi parti temsilcilerine sendikalarımızın genel merkez ve şube yönetimlerine, basınımızın kıymetli temsilcilerine şükranlarımızı ileterek kampanyamıza desteklerinizin devamını bekliyoruz’’ dedi.
“İNSANIN BEYNİNİN İÇİNE DEĞİL DIŞINA BAKAN TOTALİTER, FAŞİST-KOMÜNİST REJİM UYGULAMALARI ARTIK SON BULMALIDIR, KAMPANYAYI SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM”
Kampanyaya ilişkin basın açıklaması ve stand açılış törenine destek veren Milli Eğitim ve Devlet Eski Bakanı Hasan Celal Güzel, yaptığı konuşmada Memur-Sen tarafından başlatılan kampanyayı sonuna kadar desteklediğini belirterek, “İnsanın beyninin içine değil dışına bakan bu totaliter, faşist, komünist rejim uygulamaları artık son bulmalıdır” dedi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve sözleri sık sık alkışlarla kesilen Hasan Celal Güzel yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Geçmiş dönemde darbeciler, militarist kişiler devlete hâkim olduğu için özgürlükler kısıtlanmıştı.
Son 10 yılda iktidar partisi, kapatılmak uğuruna da olsa çok demokratik iyi niyetli bir şekilde bu olaya yaklaştı ve büyük mücadele verdi.
Üniversitede yaşanan bu sıkıntı bir nebzede olsa halledildi. Ama ne yazık ki o mağrur, berbat kararname Türkiye demokrasisinin, insanımızın başında durmaya devam ediyor.
10 milyon imza kampanyası neticesinde bu defa ilkokuldan, eğitim ve öğretimin sonuna kadar, kamuda, hayatın her alanında mutlaka kıyafet serbestliği tam olarak yerine oturmalıdır. Aksini düşünmek bile cahilliktir.
İnsanın beyninin içine değil dışına bakan totaliter, Faşist komünist rejimlerdir. Bu uygulamanın mutlaka son bulmalıdır.
“ÖCÜLER BURNUNU ÇIKARTAMIYOR”
Diğer taraftan bütün kamu kurum kuruluşlarında bu çağ dışı ayrımcılık ortadan kaldırmak artık zorunluluktur. Bunun tam zamanıdır. İktidar kudretlidir. artık öcüler burnunu çıkaramamaktadır. Sonuna kadar bu kampanyanın arkasındayız”
BAŞKENT KADIN PLATFORMU BAŞKANI SÖNMEZ:
“BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI NEFRET SUÇLARINA ZEMİN HAZIRLIYOR”
Açılışta konuşan Başkent Kadınlar Platformu adına konuşan Berrin Sönmez’de, “Kamuda, eğimde siyasette her alanda uygulanan başörtüsü yasakları hak ihlalleridir. Bu haksızlık kadınlara yönelik yapılan bir ayrımcılıktır. Tüm ayrımcılıklar gibi başörtüsü yasağı da nefret suçlarına zemin teşkil ediyor. Kadriye öğretmenimizin dayak yiyerek okuldan atılması bunun en güzel örneğidir. Bunun suçlusu devlettir. Devlet uyguladığı yasaklarda o okul müdürüne bu cesareti verdi. Bu yasak kamuda görev alacak kadın sayımızı da azaltmaktadır. İnşallah bu kampanyalarla bu yasak ortadan kalkar” dedi.
TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ’NDEN TAM DESTEK
Kampanyaya destek veren Türkiye Yazarlar Birliği adına konuşan Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fidan ise “Başörtüsü gibi bir yasak olamaz. Bu yasak insanlık dışı, insan onurunu zedeleyen bir yasaktır. Türkiye Yazarlar Birliği olarak bu yasakları her zaman protesto ettik, etmeye de devam edeceğiz” dedi.
İLK-DER ÜYELERİ İLE BİRLİKTE ULUS KAMPANYASI’NA DESTEK VERDİ
Üyeleri ile birlikte 10 milyon imza kampanyasına destek vermek üzere Ulus Meydanı’ndaki basın açıklamasına katılan İLK-DER’i temsilen Başkan Yardımcısı Hediye Kılıç konuştu. Kılıç konuşmasında şunları söyledi:
“Utanç verici olan bu uygulamayı kınıyoruz. Bizim için bu eylem ilk değil ama son olmasını temenni ediyoruz. Bizler 80’li yıllarda başörtüsü taktığımız için üniversitelerden, sınavlardan, havaalanlarından, kamu kurumlarından ve hastanelerden atılırken çok ıstırap yaşadık. Bugün 2013’te bu ıstırabı kızlarımız yaşamakta. Artık en azından bundan sonraki nesillerimiz, torunlarımız bu kötü uygulamaya maruz kalmaz. 2023 vizyonuna gittiğini söyleyen Türkiye’nin bu utanç verici durumdan bir an evvel kurtulması gerekir”.
GÜVERCİNLER BU KEZ KILIK KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜNE UÇTU…
Yoğun yağmur ve fırtına altında gerçekleşen basın açıklaması sonrası güvercin uçuruldu. Barışın ve özgürlüğün simgesi olan güvercinler, bu kez Ulus Meydanı’ndan kılık kıyafet özgürlüğünün simgesi olarak gökyüzüne havalandı.
Bem-Bir-Sen, Diyanet Sen, Toç-Bir-Sen ve Büro Memur-Sen tarafından ortak sürdürülecek olan imza kampanyasının Ulus ayağı, 8 Şubat’a kadar açık kalacak olan imza stantlarında sendikaların nöbetleşe desteği ile devam edecek.
ÖZGÜRLÜK İÇİN 10 MİLYON İMZA KAMPANYASINA DESTEK VERMEK İÇİN ULUS MEYDANINDA BULUNAN;
– Milli Eğitim ve Devlet Eski Bakanlarından Sayın Hasan Celal Güzel
– Türkiye Yazarlar Birliği Adına Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fidan
– İLK-DER Genel Başkanı Özden Sönmez
– Milli Türk Talebe Birliği Başkanı Şükrü Macun
– Çok sayıda basın mensubu katıldı.