Haksızlık Karşısında Direnişin Adı: “Kerbela”

10 Muharrem bütün müminler için hüzündür, kederdir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) Cennet Gençlerinin Efendisi dediği Hazreti Hüseyin ve 70 müminin Kerbela’da şehit edildiği tarihtir 10 Muharrem.

Bu büyük acı mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bütün müminlerin ortak acısıdır. Hz. Hüseyin’in o gün Kûfe’ye hakkı haykırmak, baskıya ve zulme direnmek, hak ve adaletin tesis edilmesi için yürümüştür.Kerbelâ olayında Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının uğruna can verdikleri yol, Hz. Muhammed Mustafa (sas)’nın yoludur. Kerbelâ’yı anlamak, Kerbelâ’yı yaşamak, hakka, hakikate, hürriyete ve adalete sevdalı olmak demektir. Haksızlık karşısında direnmenin adıdır Kerbelâ.

Kerbela, Müminlerin birlik ve beraberliğini sağlamak için verilen mücadelenin, akan kanın, Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlama çabasının adıdır.

Kerbela tarihte yaşanmış acı bir olayın ötesinde gücü elinde bulunduranların imandan, ahlaktan, insanlıktan uzaklaştıklarında nasıl zalimleşebildiklerinin göstergesidir. Bu gün bize düşen Kerbela’yı doğru anlamak, doğru okumaktır. Kerbela’dan ayrılıklar gayrılıklarçıkarmak değil, sevgi ve muhabbet çiçeklerini dermenin vaktidir.

İslam coğrafyasında son zamanlarda yaşanan mezhebi ayrılıklar maalesef Kerbelayı doğru okuyamamanın doğru anlayamamanın bir sonucudur. Bundandır ki bu gün binlerce Müslüman, savaş ortamında yaşamakta, çocuklar, beli büyük yaşlılar evlerinden ülkelerinden uzaklarda yaşamak zorunda kalmaktadır. Gönül dünyamızda coğrafyamız gibi kan ağlamaktadır.

Bunun için bugün mezhebi, meşrebi, dili, kültürü, coğrafyası ne olursa olsun dünyadaki bütün Müslümanların yeni Kerbelâlar yaşanmaması için ortak bir dil, ortak bir kültür, ortak bir düşünce, ortak bir gönül birlikteliği geliştirme mecburiyeti vardır.

Diyanet-Sen olarak Hz. Hüseyin ve 70 müminin şehadetinin 1375. Yıldönümünde tüm müminleri kerbelayı doğru anlamaya ve okumaya davet ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle Hz. Hüseyin Efendimizi, Kerbela şehitlerini ve bugüne kadar hak, hakikat, adalet, ahlâk, için, izzet ve şeref için can veren bütün şühedayı rahmet, minnet, şükran ve saygı ile anıyor, başta milletimiz olmaz üzere tümislam coğrafyasının barış, huzur, karşılıklı sevgi ve saygı içerisinde yaşamasını Yüce Allah’tan temenni ediyoruz.