Güncel
Konya Şube Başkanı Ali Koç Güven Tazeledi
Konya Şube Başkanı Ali Koç Güven Tazeledi
Diyanet-Sen Konya Şubesi 7. Olağan Genel Kurulunu Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Yapılan Genel Kurul’da Başkan Ali Koç, yeniden başkanlığa seçilerek güven tazeledi. Koç genel kurulda yaptığı açıklamada, “Diyanet-Sen Konya Şubesi olarak çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Bundan sonraki çalışmalarda Konya’mız için ve buradaki üyelerimizi daha iyi şartlarda görevlerini yerine getirmeleri için uğraşlarımız sürecek. Beni yeniden başkanlık görevine layık gören tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
Genel Kurula katılan Ak Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, Diyanet-Sen Memur-Sen için çok önemlidir. Sendikal harekete ilk başlandığında ilk yetkiyi Diyanet-Sen alarak Memur-Sen’i toplu sözleşme masasına taşımıştır. Diyanet-Sen Memur-Sen’in besmelesidir dedi.
Ak Parti Konya Milletvekili Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir ise Sivil Toplum Kuruluşları topluma yönelik önemli hizmetleri yerine getirmektedir. Diyanet-Sen çalışanların mali ve özlük haklarında yaptığı iyileştirme çalışmalarının yanı sıra halkın manevi hizmetlerine öncülük yapmaktadır dedi.
Divan Başkanlığını Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman’ın yaptığı Genel Kurula; AK Parti Konya Milletvekilleri Halil Etyemez, Prof. Dr. Hacı Ahmet Özdemir, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman, Konya İl Müftü Yardımcısı Muharrem Biçer, Meram İlçe Müftüsü Sabri Kütükçü, Selçuklu İlçe Müftüsü Nusret Karabiber, Karatay İlçe Müftüsü Mehmet Akpınar, Şube Müdürleri ve şefler, Konya Eğitim Merkezi Müdürü Kerim Şükrü Ünlü, Kültür Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yiğitoğlu, KKTC Din Gör-Sen Genel Başkanı Süleyman Çakır, Memur-Sen İl Başkanı Nazif Karlıer, Diyanet-Sen Eskişehir Şube Başkanı İlhan Köroğlu, Karaman Şube Başkanı Ali Şahin Mutlu, Sinop Şube Başkanı İbrahim Tekdemir, Hak-İş Konya İl Başkanı Vacit Sır, Eğitim Bir-Sen Şube Başkan Vekili Hüseyin Turhan, Eğitim Bir-Sen Üniversite Şube Başkanı Şenol Metin, Enerji Bir-Sen Şube Başkanı Tahir Nalçacıgil, Sağlık-Sen Şube Başkanı Zeynel Abidin Uysal, Bem-Bir-Sen Şube Başkanı Sait Közoğlu, Toç-Bir-Sen Şube Başkanı Harun Sarıdoğan, Birlik Haber-Sen Şube Başkanı Nedim Akan, Kültür Memur-Sel İl Başkanı İskender Başçı, Sav-Des-Sen Şube Başkanı Hakkı Gündüz, Türkiye Din Görevlileri Vakfı Genel Başkanı Sadık Gündoğdu, Din Bir-Der Şube Başkanı Abidin Yalman, Memur-Sen Kadınlar Komisyonu İl Başkanı Hayrunnisa Özer, İlçe Başkanları, Kadınlar Komisyonu İl Başkanı Selva Benli ile yönetimi, delegeler ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Genel Kurulda konuşan Şube Başkanı Ali Koç, Bundan dört yıl evvel yine aynı sebeple bir araya gelmiştik. O gün Din görevlisi kimliğimizin yanında, kardeşliğimizi, muhabbetimizi inşa etmek adına önümüze gelen dört yıllık bir yol haritası koymuş ve sizlerden destek istemiştik. O günlerde konuşulan sorunlarımızı bugün ne mutlu ki konuşmuyoruz.
Hatırlayın dört yıl önce başımızda bir Rotasyon sıkıntısı vardı, İlitam’ımız vardı, Kur’an Kursları için eğitim öğretim yardımı alabilme çabamız vardı, Bayram izinleri ile ilgili sorunlarımız, Cuma izinleri ile ilgili engellerimiz vardı,Dini nikâh talebimiz, 4/B’lilerin izin haklarında düzenleme, bütün bayramlarda mesai ücreti gibi dile getirmekten çekinmediğimiz sorunlarımız vardı.
Dört yıl sonra yine bir aradayız. Daha mutlu, daha onurlu, görevi yerine getirebilme öz güvenine sahip. Biraz daha sizden aldığımız gücü kazanıma dönüştürme haklılığı ile bunun adına sen yoksan biz bir eksiğiz diyoruz.
Başkan Koç; Diyanet İşleri Başkanlığı Bünyesinde Çalışmak Özveri ister, Mücadele ve Azim İster.
Tarihin her döneminde Din ve Diyanete saldırmakla görevli olan şer odaklarının varlığını müşahede ettik. Her dönemde ortaya atılan Ebu Cehillerle karşılaştık. Bizler Peygamber varisi bir mesleğin emanetçileriyiz. Peygamberimizin emanetini yere düşürmemek için, Kur’an’ın nurunu söndürmemeleri için kendimizi siper ettik. Dört yıllık süre içerisinde Diyanetimize kara çalmaya çalışanlar türlü hilelerle karşımıza dikildiler.
Bir sabah uyandığımızda Diyanet İşleri Başkanlığını makam aracı üzerinden vurmak istediler. Bir sabah uyandığımızda Fetva krizini önümüze koydular. Bir sabah uyandığımızda Diyanet’te faiz var yalanını uydurdular. Bütün bunlar yaşanırken Din görevlilerinin en büyük sendikası olan Diyanet-Sen kayıtsız kalamazdı. Diyanet Bizimdir, Diyanetime ve başkanıma dokunma sloganlarıyla Diyanet İşleri Başkanlığına sahip çıkan, 81 ilde eş zamanlı eylemler yapan bizlerdik. Çünkü biz biliyorduk ki Diyanet olmadan, Diyanet-Sen olmaz. Din görevlileri olmadan da bizler olamayız.
Adnan Oktar’a Hapishane Yolunu Açtık
Kanallarından irin akan Adnan Oktar’ın eylem kararını verdikten sonra 81 ilde eş zamanlı programlar düzenledik ve bir ay içerisinde şer odağının hizmetçisi olan Adnan Oktar’a hapishane yolunu açtık.
Bu çabalar ne koltukları işkâl etmek, ne güç gösterisi yapmak, ne de ağlama duvarına dönüştürmek için yapılmadı. Bu dava, kardeşinin derdiyle dertlenmek, Bu dava, mazlumun sesi olmak, Bu dava hakkı batıldan ayırmak, Bu dava, İslam’ın nurunu söndürmemeleri için yapıldı. Bunu sağlayacak olanlar bizleriz. Geleceğimizi inşa etmek adına önemle üzerinde duracağımız noktalar dinimiz, imanımız, birliğimiz ve beraberliğimizdir.
Memur-Sen Öncesinde Sendikalar Yağmacılık Yapıyordu
Sivil toplum örgütleri Memur-Sen ve Diyanet-Sen’den önce yağmalama, kırma, dağıtma olarak bilinen terör sempatizanı yapılar gibiydi. Devletin araçlarını yakan, devlet mülkünü ateşe veren, sokakları yaşanmayacak bir hale getirenler sendikacılık adı altında yağmacılık yapıyordu.
Fakat bizler geldikten sonra edeple hak aranabildiğini, diklenmeden de dik durabildiğimizi, devletimizin milli duruşunu korurken bireysel hak ve hukuk mücadelemizden ödün vermediğimizi yaşayarak gösterdik.
Unutmayın bizim olmadığımız bir yer, bize karşı duranların olabilir, bilinmelidir ki, asli olan görevimiz Din görevlisi kimliğimizdir. Bu kimliğin içeriği peygamber varisi bir görevi icra ettiğimiz için değerlidir, kıymetlidir.
Hatırlayın Din görevlileri için mücadele veren Diyanet-Sen, sınavsız geçişi sadece Diyanet-Sen üyeleri için kazanıma dönüştürmemiştir. Karşısında duracağımız, kayıtsız şartsız tahammül edemeyeceğimiz tek gerçek, DEVLETİME, MİLLETİME, BAYRAĞIMA, İNANCIMA, KİTABIMA yapılan hiçbir saldırıyı affetmeyiz. Onun ötesi bizim için şefkattir, sabırdır, çiledir, derttir, ama asla isyan değildir.
Konya şubesi olarak daha hassas, daha özverili bir çalışma profili ile Diyanet-Sen’de öncü olmanın, Konya’da en önde olmanın bütün gereklerini yerine getirmeye gayret gösteriyoruz. Bizim gücümüz sizden aldığımız güçle doğru orantılıdır.
Bu sebeple ‘bugün de yarın da sen yoksan biz her zaman bir eksik olacağız’ söylemimiz bizim haklılığımız için önemli bir adım olacaktır. Unutmayın bir sayısı tek başına sadece bir dir.
Fakat üç tane bir yan yana gelirse yüz on bir, Yedi tane bir yan yana gelirse bir milyon yüz on bir bin yüz on bir eder. Nedir bu? Memur-Sen’imizi Türkiye’nin en büyük Konfederasyonu yapan sayıdır.
Diyanet-Sen’in Çözülmesi Gereken Hedefleri
Büyük bir konfederasyonun üçüncü büyük sendikası olan Diyanet-Sen geçmişte hedeflediklerine bugün ulaşmış, bugün hedeflediklerine de dört yıl sonra ulaşma hedefinde olacaktır. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyerek söze başlayıp yeni dönem için: 3600 ek göstergenin hayata geçmesini, Her ile Diyanet misafirhanelerini, Her camiye lojman talebini, Dört altı yaş Kur’an Kurslarındaki Anaokulu düzenlemesini Camilerde çift görevli uygulamasını, Boş kadroların doldurulmasını, Müftülük çalışanlarına tanınan hakların genişletilmesini hayata geçirmek olacaktır.
Darbe Kalkışmasına Din Görevlileri DUR Dedi
15 Temmuz’da sokaklara dökülen, darbe gecesi ezanlarla, salalarla insanları sokaklara çağıran din görevlilerinin yapmak istedikleri tek şey vardı; Vatan, Bayrak, Millet, Devlet ve Din gibi değerlerimize yapılacak bütün saldırılar karşısında, biriz, bütünüz, diriyiz mesajıydı.
O gün hiçbir kardeşimiz ben şu sendikaya mensubum, “bana ne” demediği gibi, verilen mücadelede de, bana ne dememeliler. Kavga iklimi bütün sendikalar için geçerli olabilir, kavga kültürü bütün sendikalar için söz konusu olabilir. Fakat Din görevlilerini temsil eden sendikalarda kavga söz konusu olamaz. Bakış açımız farklı olabilir, gözlerimizin rengi farklı olabilir ama baktığımız yön hep aynıdır, aynı olmak zorundadır. Hepimizin önemsediği ortak husus Allah rızasını kazanmaya yöneliktir. Ailemiz, çatımız Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Bu çatının altında daha iyi olmak için mücadele söz konusu olabilir ama kavga asla barınmamalıdır. Eksik olabilir ama ötekileştirme asla olmamalıdır, Kırgınlık olabilir ama küskünlük asla olmamalıdır, gönül alma olabilir ama gönül kırma asla olmamalıdır. Daha iyi olmak için yarış olabilir ama dışlama asla olmamalıdır. Diyanet-Sen olarak Din görevlisinin olduğu her yer bizim için kıymetlidir. Bu sebeple sevgiyi ve kardeşliği asli unsur olarak görüp, asli unsurun gerekleri noktasında bir birimize kenetlenmeliyiz.
Cumhurbaşkanımızın çok güzel bir uyarısı vardı. Bizlerin boş bıraktığı yerlerden ne yazık ki yılanlar sızdı. Kendilerine imam dedirttiler, kendilerine alim dedirttiler. İmam dedikleri, ihanet geçesinde darbeci olarak karşımıza dikildi. Alim dedikleri, şer odaklarının hizmetkarı çıktı. İşte bize bu yüzden gerek var. Altın nesil yetiştiriyoruz yalanıyla yılan nesil yetiştirenleri gördük. Kur’an’ın nurunu söndürmeye, İmamın ismini kirletmeye, dava şuurunu yok etmeye niyetli olanları gördük. O gün darbeyi, hainliği, tuzağı, salalarla tarihin çöplüğüne atan yine bizlerdik. Bugün silahlı kuvvetlerimizin manevi kuvvet olmadan yol alamayacağını, Bugün dünyayı dize getiren Osmanlının beslendiği kaynağın Kur’an ve ilim olduğunu, Bugün mazlum coğrafyalara uzanan elin bizlerden olduğunu, mazlumların dualarının bizim yanımızda olduğunu dün gördük, Bugün görüyoruz, Yarın da göreceğiz Allah’ın izniyle. Bu sebeple safları daha sıkı tutarak, Hıl Fil Fudul geleneğinin devam edebilmesi için yeniden bismillah diyor, şube yönetimimi sizlere emanet ediyorum dedi. Genel Kurulun sonunda tüm İlçe Başkanlarına, Kadınlar ve Gençlik Komisyonu Başkanları ile İşyeri temsilcilerine plaket verildi.