Güncel
Memur-Sen; Konjonktürel Özgürlük İstemiyoruz
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, konjonktürel bir özgürlük istemediklerini, özgürlüklerin yasalarla teminat altına alınması gerektiğini söyledi. Ahmet Gündoğdu, ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyası hakkında basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı düzenledi.
Kamuda uygulanan kılık-kıyafet yasağının, özgürlük ve demokrasi noktasında sona erdirilmesi gereken yasaklardan biri olduğunu ifade eden Gündoğdu, bu yasağa dayanak oluşturan 1982 tarihli Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik’in değişmesi gerektiğini vurguladı.
Yasaktan kurtulmak istediklerini söyleyen Gündoğdu, üniversitelerde konjonktürel olarak ceza verilmediğini hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi 411 milletvekilinin iradesini yok saymıştı. Şu anda değişen bir şey yok. Sadece konjonktürel bir iyilik var. İktidar değişince tekrar eskiye dönülmeyeceğinin bir garantisi yok. Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek deneğil. Kamuoyunun bu yöndeki haklı talebini yetkililere ulaştıracağız. Çözme niyetindeyseler, onlara fırsat veriyoruz. Daha sonraya ötelemek istiyorlarsa, buradan daha ötesi yok. Şimdi, tam zamanı” diye konuştu. Düzenledikleri kampanyada toplanan imzanın 2 milyonu aştığını söyleyen Gündoğdu, imzaları 10 milyona tamamlayacaklarını, yasak kalkana kadar da eylemlerinin süreceğini belirtti. Gündoğdu, bundan sonra gerçekleştirecekleri ilk eylemin, bütün kamuda bir günlük serbest kıyafetle işe gitme olduğunu ifade etti.
KANADOĞLU RAHATSIZSA, DOĞRU YOLDAYIZ
Bir gazetecinin, Sabih Kanadoğlu’nun imza kampanyasından rahatsız olduğuna yönelik açıklaması olduğunu hatırlatması üzerine Gündoğdu şunları söyledi: “Sabih Kanadoğlu imza kampanyamızdan rahatsızsa, doğru yoldayız, demektir. Kamu çalışanları yaptıkları işiyle değerlendirilmek istiyor. İsteyen inancı gereği örtünebilir, isteyen moda olarak takabilir, isteyen de demokrasinin gereği olarak başını örtebilir. Buna karışmak kimsenin haddi ve hakkı değildir.”
SİYASET KURUMU HAREKETE GEÇMELİ
Kendi partilerinde gönüllülük esasıyla hizmet edecek daha fazla sayıda kadının görev alması için yarışan siyasi partilerin, ne hikmetse kadının seçilme hakkını, kamu hizmetine girme hakkını yok eden yasakları sona erdirmek için harekete geçmediğini söyleyen Gündoğdu, “Siyasi partilerin bütün faaliyetlerinde görev alan başörtülü kadınlar, gençlik teşkilatlarına dinamizm katan başörtülü genç kızlarımız Meclis grubunda yer alamıyorlar, memur olamıyorlar” dedi.
DARBE ANAYASASINDA OLMAYAN YASAK, YÖNETMELİKLE UYGULANIYOR
Darbe ürünü Anayasanın 70. maddesinde bile “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” hükmü bulunduğunu belirten Gündoğdu, daha sonra şöyle konuştu: “Başı açmak, kravat takmak, sandalet giymek, bıyığı dudak hizasından kesmek görevin gerektirdiği niteliklerden mi sayılıyor? Başörtülü bir kadın mühendis, mühendislik bilgisini mi kaybediyor? Kravat takmayan bir erkek öğretmenin, pedagojik formasyonu mu kayboluyor? Doktor arkadaşım sakallı görev yaptığında, tedavi için gereken tıbbi bilgilerinden mi yoksun kalıyor? Sandalet tipi ayakkabı giyen bir hemşire kardeşimiz, hastanın tansiyonunu veya ateşini ölçme yeteneğini mi kaybediyor?”
Neredeyse çalışanların ayakkabı numarasını bile belirleyecek kadar despotik bir yaklaşımın ürünü olan ve 21’inci Yüzyıl’ın özgürlük anlayışıyla bağdaştırılması imkânsız bu yönetmeliğin, bir an önce değişmesi gerektiğine inandıklarını belirten Ahmet Gündoğdu, TBMM İçtüzüğü’nde de benzer değişiklikler yapılarak kadınlara yönelik yasaklayıcı ve ayırıcı hükümlerin kaldırılmasını ve kadınların seçilme hakkına ve kadın temsiline dolaylı olarak getirilen sınırlamanın sona erdirilmesini istedi.