Diyanet-Sen Genel Merkezi
Ramazan Ayı’nı Ruhundan Uzaklaştırmadan Yaşayalım
Ramazan Ayı’nı Ruhundan Uzaklaştırmadan Yaşayalım
Yüce Allah’ın kullarına bir lütfu olarak sunduğu Rahmet ve bereket ayı Ramazan’ı idrak etmenin sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı 11 Ayın Sultanı Ramazan, bu akşam ilk teravih namazı ve sahur ile başlıyor
Peygamber Efendimiz (SAV) “Allah’ım Recep ve Şaban’ı hakkımızda hayırlı kıl ve bizleri Ramazan’a ulaştır” diye dua ettiği ve bizlere de öğrettiği bu kutlu zaman dilimi Allah’ın ayıdır ve bu ayda yapılan ibadetlerin karşılığı da Allah’ın lütfuyla diğer günlere göre kat kat fazladır.
Yıl içerisinde gönüllerin yumuşadığı, rahmet kapılarının açıldığı geceler, günler ve aylar vardır. İşte bunlardan biri de peygamberimiz (s.a.v)’in “Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur” diye haber verdiği Ramazan ayıdır.
Ramazan ayının ve orucun şükre vasıta oluşu, nefsi terbiye edişi, sosyal ve ekonomik hayatta diğergamlık gibi duyguları pekiştirici yönü ön plana çıkmaktadır. İnsanın yeme, içme gibi bedene ait en temel gereksinimlerine Ramazan ayı ile birlikte iradi bir sınırlama getirmesi, öncelikle insanın yüzleşmiş olduğu kâinatın “ilahi bir nimet” ile dolu olduğunu hatırlatmaktadır. Günlük hayatta ihmal ettiğimiz, unuttuğumuz bu mana oruç ibadetiyle yeniden hatırlatılmaktadır. Bu yönüyle bakıldığı zaman karmaşık ilişkiler bütünü olan sosyal ve ekonomik hayat içinde orucun, insanları şükre sevk eden bir ibadet, İlâhî bir terbiye olduğu muhakkaktır. En zaruri gereksinimlerin imsak ve iftar vakitleriyle sınırlandırılması, bu vakitler arasında İlâhî bir yasaklama getirilmesi, insanı, madden ve manen şükre sevk etmekte ve günlük hayatını bu İlâhî emre göre ayarlamasını gerektirmektedir.
Müslüman Kardeşlerimizi Unutmayalım
Bu gün Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de ve bir çok İslam coğrafyasında maalesef kan ve gözyaşı hakimdir. Bu mübarek günlerde açlık ve sefalet içerisinde savaş ortamında yaşam mücadelesi veren kardeşlerimizi de unutmayalım. Gerek yapacağımız yardımlarla gerekse dualarımızda akan kan ve göz yaşının durması için bol bol dua edelim.
Güzel Dinimizi Ehil İnsanlardan Öğrenelim
Ramazan’ın gelmesi ile birlikte çeşitli televizyon kanallarında da medya vaizleri olarak tabir edilen insanlar boy göstermeye başlamaktadır. Reyting amaçlı yapılan ve sözde güzel dinimizi anlatmaya yönelik bu programlar ile maalesef güzel dinimiz, gayri ciddileştirilmekte, folklorize edilmektedir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığımızın devreye girerek Diyanet TV aracılığı ile İslam’ın özüne ve Ramazan ayı iklimine uygun, programlarla halkımıza daha kaliteli, içerikli ve reyting kaygısından uzak İslamın gerçek mesajlarını, Kur’an’ın gerçek mesajlarını anlatacak kalitede ve donanımda programlar ve etkinlikler yapmasını bekliyoruz.
Ramazan’ın güzel dinimizi ve yüce kitabımızı gerçek manada anlamamıza ve yaşamamıza vesile olmasını, birlik ve beraberliğimizi güçlendirmesini diler, tüm Müslümanların ve aziz milletimizin Ramazan ayını tebrik ederiz.