Diyanet-Sen Genel Merkezi
Rotasyon, İlitam ve Fahriler KPDK’nın Gündem Maddesi
Rotasyon, İlitam ve Fahriler KPDK’nın Gündem Maddesi
Rotasyon, ilitam ve Fahri ve vekillerin kadroya alınması hem Memur-Sen’in hem de Diyanet-Sen’in gündem maddeleri arasında yer aldı.
Memur-Sen ve hizmet kollarında yetkili sendika temsilcilerin yer aldığı toplantıda konuşan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ki boş kadro ihtiyacını dile getirerek başkanlığın talep ettiği 10 Bin kadronun bir an önce başkanlığa tahsis edilmesini istedi. Din eğitimimin boşluk kabul etmeyen bir alan olduğunu vurgulayan Bayraktutar, rotasyon konusunda bir an önce düzenleme yapılarak mağduriyetlerin giderilmesini beklediklerini söyledi.
Memur-Sen’in genel taleplerde dile getirdiği rotasyon, ilitam ve fahrilerin kadroya alınması Diyanet-Sen tarafından da hizmet kolunda yinelenerek tekrar gündeme getirildi.
İşte Diyanet-Sen’in KPDK gündemine getirdiği maddeler
I. BÖLÜM
I.1. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
PERSONELİNİN MALİ HAKLARI
Madde 1. Ek Ödeme Artışı
1.1Vaiz ve murakıp kadrolarında bulunanlar için % 170 ve Eğitim Görevlisi kadrosunda bulunanlar için %180 oranında ek ödeme düzenlenir.
1.2Eğitim görevlisi ve vaizlerin din hizmetleri tazminatının %170 oranında düzenlenir.
Gerekçe:666 Sayılı KHK ile memurların çoğunluğunun ek ödeme oranları tatmin edici olarak düzenlendiği halde Kadroları Din Hizmetleri Sınıfında yer alan personelden Vaiz ve eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlar için 66 puan ve diğer kadrolarda bulunanlar için ise 65 puan olarak düzenlenmiştir. Bu durumda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın %95’ ini oluşturan İmam-Hatip, Müezzin Kayyım, Kuran Kursu Öğreticisi, Vaiz Ve Murakıp kadrosunda yer alanlar 666 sayılı KHK ile getirilen avantajlardan yararlanamamış olmaktadırlar. Bu nedenle ek ödeme oranları hiç değilse 25 puan arttırılarak diğer personele sağlanan ek ödeme oranına yaklaşılmış olacaktır.Diyanet İşleri Başkanlığı merkezinde çalışan personele Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu’nda ön görülen zam ve tazminatlar genelde tavan rakamdan ödeme yapılacak şekilde düzenlendiği halde, Din hizmetleri tazminat bölümünde bu uygulama aşağı çekilerek İl Müftü Yardımcıları için yüzde 170, Eğitim Görevlileri için (ihtisas) yüzde 145, Vaizler ve diğer personel için yüzde 125 olarak uygulanmaktadır.
Bu kategoride yer alan bütün sınıflar için Din Hizmetleri Tazminatı’ nın kanunun imkan tanıdığı yüzde 175 üzerinden ödenmesi konusunda düzenleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere, 666 sayılı “Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” 02/11/2011 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır. Söz konusu KHK kamu görevlileri arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi maksadıyla çıkarılmış olmasına rağmen; aşağıda arz ve izah edilen sebeplerle, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden, Kararnameye ekli (I) SAYILI CETVEL’in 6. sırasının (a) bendinde yer alan “vaiz ve eğitim görevlileri” ile (b) bendinin kapsamına giren murakıpların mali haklarında emsallerine uygun olarak gerekli düzenleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatında “il müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi, vaiz, murakıp ve müdürler birbirine yakın ve eşdeğer kadrolar olarak düzenlenmiştir. Bu kadrolarda istihdam edilecek personelin mesleğe girme şartları konusunda da birbirine yakın düzenlemeler söz konusudur. Eğitim görevlileri ve vaizlerin mesleğe girebilmeleri için ilçe müftülüğünde olduğu gibi dört yıllık dini yüksek öğrenimin yanında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan ihtisas kursunu (30 ay süreli) bitirmeleri ya da ilahiyat alanında doktora yapmaları gerekmektedir. Diğer taraftan eğitim görevlileri ve vaizler, 657 sayılı Kanunun “Din Hizmetleri Tazminatı” bölümünde diğer din hizmetleri personelinden ayrılarak “a) İl müftü yardımcısı, ilçe müftüsü, eğitim görevlisi ve mesleğiyle ilgili yüksek öğrenim mezunu olup “vaiz” kadrosunda bulunanlar” şeklinde il müftü yardımcıları ve ilçe müftüleriyle aynı kategoride yer almaktadır. Öte yandan eğitim görevlileri, müftü ve vaiz yetiştirmek üzere açılmış olan eğitim merkezlerinde görev yapmakta, murakıplar taşrada il müfettişliği görevini ifa etmektedirler. Ancak ek ödeme oranları vaiz ve eğitim görevlisi kadrolarında bulunanlar için % 66, murakıplar için % 65 (bu oran imam-hatip ve müezzin kayyım gibi diğer personel için de aynıdır) olarak belirlenmiştir. Ek ödeme oranı ilçe müftüsü ve şube müdürleri için ise %170 olarak belirlenmiştir. Halen yürürlükte bulunan “Din Hizmetleri Tazminatı” da il müftü yardımcısı ve ilçe müftüleriyle aynı grupta yer almalarına rağmen eğitim görevlisi ve vaizler için % 125 olarak düzenlenmiştir. Kanuni üst sınırı % 175 olan din hizmetleri tazminatı, il müftü yardımcıları ve ilçe müftüleri için ise yüzde 170 olarak uygulanmaktadır. Eğitim görevlisi, vaiz ve murakıp kadrolarında istihdam edilen personelin mağduriyetlerinin önlenmesi, mali haklarının korunması ve nitelikli elamanların istihdamında sıkıntı yaşanmaması maksadıyla tazminat ve ek ödemelere ilişkin iyileştirici düzenleme yapılmalıdır. |
Madde 2. Ek Gösterge
1.1Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden dini yükseköğretim mezunu olmak şartı aranmaksızın birinci derecede görev yapan tüm lisans mezunlarının ek göstergeleri 3000 olarak düzenlenecektir.
1.2Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde Genel İdare Hizmetler Sınıfında görev yapan ve yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan memurların ek göstergeleri bulundukları kadrolara göre değil eğitim durumlarına göre düzenlenir.
Gerekçe:Yürürlükteki mevzuata göre Din Hizmetleri Sınıfında dini yükseköğrenim mezunlarına uygulanan ek gösterge oranları:Derece: Gösterge:
1 3000 2 2200 3 1600 4 1100 5 900 6 800 7 500 8 450 Aynı unvan ve sınıfta olmasına rağmen farklı fakülte mezunlarına uygulanan oranlar: 1 2200 2 1600 3 1100 4 800 Aynı düzeyde eğitim gören personeller arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve lisans eğitiminin ödüllendirilerek teşvik edilmesi için ek gösterge puanlarının denkleştirilmesi şarttır. |
Madde 3. Toplu Ulaşım Araçlarından İndirimli Yararlanma İmkanın Sağlanması
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan Kur’an Kursu Öğreticileri, vaiz, imam-hatip, müezzin kayyım ve murakıplara toplu ulaşım araçlarının kullanılmasında indirimli tarifelerden yararlanması sağlanır.
Gerekçe:4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1.maddesi:“(1)Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.(2)Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.
(3)24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır. (4)Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. (5)Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” şeklinde düzenlenerek maddenin 1. Fıkrası belediye hizmetlerinin kullanımında herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamayacağı belirtilmiştir. Yine aynı maddenin 4.fıkrası ise belediye hizmetlerinin kullanımında indirim veya ücretsiz kullanma hakkı bakanlar kurulu kararı ile tespit edilebilir şeklinde düzenlenmiş bu hükme binaen de 2002/3654 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmetlerden Ücretsiz veya İndirimli Olarak Faydalanacakların Tespitine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılmıştır. Somut durumda Kur’an Kursu Öğreticileri kur’an kurslarına ulaşım sağlarken toplu ulaşım hizmetlerinden indirimsiz olarak yararlanmaktadırlar. Söz konusu öğreticiler aynı öğretmenler gibi eğitim hizmeti vermektedirler. Bu nedenle yukarıda belirtilen Bakanlar Kurulu kararına Kur’an Kursu Öğreticileri de dahil edilerek 4736 sayılı Kanun’un 1.maddesinin 3.fıkrası uyarınca toplu ulaşım hizmetlerinden indirimli yararlanmaları sağlanmalıdır. |
II. BÖLÜM
SOSYAL HAKLAR
II.1. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI PERSONELİNİN SOSYAL HAKLARI
Madde 4. Rotasyon Sorunu (Cami Görevlilerinin Zorunlu Yer Değişikliği)
15.04.2015 tarihli ve 29327 sayılı Resmi Gazete’de“Diyanet İşleri Başkanlığı Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 37. Ve Geçici 1. Maddesi cami görevlilerine hiçbir sebep olmaksızın idare tarafından zorunluğu yer değişikliği/rotasyon uygulaması getirmiştir.
Din görevlilerine rotasyon uygulamasını içeren Yönetmelikle birçok cami görevlisi mağduriyet yaşamış ve yönetmelik din görevlileri arasında huzursuzluğa neden olmuştur.
Gerekçe:İdareler tarafından çıkarılan yönetmelik düzenlemeleri genellikle her kurumun kendi iç işleyişine yöneliktir. Yönetmelikler en başta Anayasaya daha sonra kanunlara ve çerçeve yönetmeliklere aykırı olarak düzenlenemez. Ayrıca kurumların yönetmelik düzenlemelerinde takdir yetkisi olsa da bu yetki keyfi olarak kullanılamaz. Bu itibarla Diyanet İşleri Başkanlığınca yayımlanan yeni Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin bazı maddeleri özellikle rotasyon düzenlenmesi hukuk düzeni, idarenin sürekliliği, çalışma barışı ve uygulanabilirlik kapsamında değerlendirildiğinde pek çok sorunu kendi içinde barındırmaktadır. Söz konusu yönetmelik Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan cami görevlilerini oldukça rahatsız etmiş olup bu rahatsızlıklar sendikamıza yazılı ve sözlü olarak iletilmiştir.“Diyanet İşleri Başkanlığı Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 37. Ve Geçici 1. Madde hükümleri uyarınca cami görevlilerine hiçbir sebep olmadan (soruşturma vs gibi) Başkanlık tarafından;
–2015 yılında aynı yerde 20 yılını dolduran cami görevlileri, –2016 yılında aynı yerde 15 yılını dolduran cami görevlileri, –2017 yılında ise aynı yerde 8 yılını dolduran cami görevlileri kapsayacağı ifade edilmiştir. şeklinde zorunlu yer değişikliği uygulanacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıkladığı yeni Yönetmelikte yer değiştirmelerde aranan verim tamamen tek taraflı ve çalışanı mağdur etmeye dönüktür.Öyle ki, Başkanlık 2014 yılında 25 yıl üzerinde görev yapan camii görevlilerine rotasyon uygulanmış ve bir çok sıkıntıyı beraberinde getirmiştir. 2015 yılında Rotasyon uygulaması gerçekleştirilememiş ve askıya alınmıştır. Bu durum bu gün içinde hala belirsizliğini korumaktadır. |
Madde 5. Fahri/Geçici Kur’an Kursu Öğreticilerinin Kadroya Alınması
Diyanet İşleri Başkanlığında Kur’an kursu vekil öğreticiliğinde aranan şartları haiz olmaları kaydıyla, üzerinde resmi görevi bulunan veya bulunmayanlardan ücret karşılığı ders vermek üzere görevlendirilerek görev yapan Geçici/Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri kadrolu statüye alınır.
Gerekçe:Diyanet İşleri Başkanlığında şu anda 19925 fahri/geçici Kur’an Kursu Öğreticisi, görev yapmaktadır.KPSS ve DHBT sınav yeterlilikleri olan ve her yıl göreve başlamadan önce Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan mülakatta başarılı olan adaylar arasından seçilen, dolayısıyla her türlü yeterliliğe sahip bu çalışanlar asıl ile aynı işi yapmasına rağmen Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri asgari ücretin 1300 TL olduğu bir dönemde 800 TL civarında bir ücret almaktadırlar ve sigortaları sadece 12 gün yatmaktadır. Dolayısıyla fahri çalışanlar yatırılmayan günlerdeki sigorta primlerini kendileri yatırmak zorunda kalmakta bir çok haktan mahrum olarak din hizmetini en iyi şekilde vermeye çalışmaktadırlar.
Kamuda çalışan tüm taşeronlara kadro verilmesi için hazırlanan kanun teklifine eşitlik ilkesi gereği Fahri/Geçici Kur’an Kursu Öğreticilerinin de dahil edilmesi gerekir. Diyanet İşleri başkanlığına uzun süredir kadro tahsisi yapılmadığından Başkanlıktaki kadro açığı büyümekte ve personel sayısı azalmaktadır. Başkanlık da bu açığı iç mevzuatında yer alan hükümlere göre vekil/fahri/geçici şeklinde yaptığı istihdamlarla kapatmaya çalışmaktadır. |
Madde 6. Vekil Cami Görevlilerinin (İmam Hatip/Müezzin Kayyımlar) Kadroya Alınması
Diyanet İşleri Başkanlığında vekil statüde çalışan İmam Hatip ve Müezzin Kayyımlar kadrolu pozisyona alınır.
Gerekçe:Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı’nda vekil statüde çalışan 1984 Cami görevlisi yani İmam Hatip ve Müezzin Kayyım mevcuttur. Asil de aranan şartların tamamını taşımak kaydı ile görevlendirilen bu personelin kadroya alınması gerekmektedir.Öyle ki, vekil kadroda çalışanlar birçok hak kaybı ve mağduriyetler yaşamaktadırlar. Örneğin vekil çalışanların izin hakkı bile bulunmamakta sağlık raporuyla izin alsalar bile izinli oldukları günler ücretlerinden kesilmektedir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na uzun süredir kadro tahsisi yapılmadığından başkanlıktaki kadro açığı büyümekte ve personel sayısı azalmaktadır. Başkanlık bu açığı iç mevzuatında yer alan hükümlere göre vekil/fahri/geçici statüde personel çalıştırarak kapatmaya çalışmaktadır. |
Madde 7. Murakıpların Statüsü
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki murakıplık kadrosunun unvanı müftülük müfettişi veya müftülük denetmeni olarak değiştirilir. Genel İdare Sınıfında bulunan Şube Müdürlerine eşdeğer kadro olarak değerlendirilir.
Gerekçe 1:Bilindiği üzere, Başkanlığımızın taşra teşkilatında verdiği din hizmetlerinin denetimi, il ve ilçe müftülüklerine bağlı olarak görev yapan murakıplarla yerine getirilirken, 13.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6002 Sayılı Kanunla murakıplık görevinin kademeli olarak iptal edilmesi ve bu görevin, aynı kanunun 12. maddesine göre vaizlere yaptırılması düşünülmüş ancak, takriben bir yıllık süre içerisinde bu uygulamanın doğru olmayacağı değerlendirilerek, 653 Sayılı KHK.’nin 10’uncu maddesiyle 400 yeni kadro ile beraber murakıplık görevi yeniden ihdas edilmiştir.Yeni teşkilat kanunu ile, müezzin kayyımlık, imam-hatiplik, Kuran kursu öğreticiliği ve vaizlik kariyer meslek haline getirilmiş ancak, murakıplık kademeli olarak iptal edileceği düşünüldüğü için bu kanunda herhangi bir düzenlemeye gidilmemiş ve başkanlık personelinin tamamının özlük hakları ve mali durumlarında iyileştirmeler yapılırken, murakıplar için herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. (Örnek olarak İl Müftü Yardımcısı, İlçe Müftüsü, Eğitim Görevlisi ve mesleği ile ilgili yüksek öğrenim mezunu olup Vaiz kadrosuna atananların tazminatları %175’ine yükseltilmiş, şube müdürleri ve vaizlerle eşdeğer kadro olan murakıpların tazminatları ise din hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda bulunan imam-hatip ve müezzin kayyımlarla aynı tutularak % 95 kapsamında değerlendirilmiştir.)
Yeni Teşkilat Kanunu çerçevesinde yayımlanan, D.İ.B. Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 18’inci maddesinin 1/ç bendine göre murakıpların atama usulü, Diyanet merkez ve taşra teşkilatında üst düzey görevlerde bulunan personelle birlikte, İnsan Kaynakları Genel Müdürünün teklifi üzerine Başkan onayı ile yapılacağı hükme bağlanmış, aynı yönetmeliğin 32/1-b maddesine göre de murakıp, İşletme müdür yardımcısı, şube müdürü, yayınevi satış müdürü, vaiz ve cezaevi vaizi ile eşdeğer kadro olarak kabul edilerek 2. Kademede yer almıştır. Aşağıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, 3’üncü, 4’üncü, 5’inci hatta 6’ncı kademede yer alan memurların tazminat ve ek ödeme oranları bile, 2’nci kademedeki murakıpların tazminat ve ek ödeme oranlarından daha yüksek tutulduğu ve murakıpların, alt kademedeki pek çok memurdan bile daha az ücret aldıkları görülmektedir. Sayıları yüz bini aşan Diyanet taşra teşkilatındaki hizmetlerinin denetiminin artık bir ihtiyaç olduğu ve murakıplığın yeniden ihdasını sağlayan son 653 Sayılı KHK. ile, şimdiye kadar sadece cami hizmetlerini denetleyen bir murakıp anlayışından, “.. İl ve ilçe müftülüklerine bağlı olarak taşra teşkilatında Başkanlıkça yürütülen hizmetlerin denetimiyle görevli..” murakıp anlayışına geçildiği anlaşılmaktadır. Ancak, bütün Devlet kurumları yaptıkları mevzuat değişiklikleri ile, çalıştırdığı personelin çalışma şartları, idari, mali ve özlük haklarının iyileştirilmesini amaçladığı gibi, Başkanlığımızda taşra teşkilatında yürüttüğü hizmetleri en iyi şekilde denetleyebilmesi için çalıştırdığı denetim elemanlarının çalışma şartları, idari, mali ve özlük haklarında gerekli iyileştirmeleri yapması haklı bir beklenti oluşturmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı gibi diğer Devlet kurumlarının örneklerinden de hareket edilerek (İlköğretim Müfettişi/Eğitim Müfettişi/Denetmeni ile Vergi Denetmeni/Müfettişliği düzenlemeleri), yıllarca bir müfettiş gibi hizmet ettiği halde, denetlediği memurların çoğundan daha az bir ücret alan murakıpların hak ettikleri statü ve unvana kavuşturulmaları, denetim, inceleme, soruşturma ve ön inceleme gibi belli bir uzmanlık gerektiren Başkanlık hizmetlerinin zamanında, yerinde etkin ve verimli bir şekilde yapılmasını da sağlayacaktır. Başkanlığımızın, İl Milli Eğitim Müdürlüklerindeki Eğitim Müfettişliği veya Eğitim Denetmenliği örneklerini de değerlendirerek, İl Müftülüklerine bağlı İl Teftiş Kurulu veya İl Denetim Başkanlığı oluşturulması ve mevcut murakıpların Müftülük Müfettişi veya Müftülük Denetmeni unvanı verilmek suretiyle statü, özlük ve mali haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır. |
Madde 8. TCK 219. Maddesindeki Yasaklar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 219. Maddesinin, din görevlilerini siyasi açıklamalarda bulundu şeklinde son derece suiistimale açık suçlamalarla karşı karşıya bırakarak mağdur eden ve temel hak ve özgürlüklere, din ve vicdan özgürlüğüne ve fikir özgürlüğüne aykırı olduğu tartışmalarına neden olan hükmü kanun metninden çıkarılacak veya bu sakıncaları bertaraf edecek şekilde değiştirilecektir.
Gerekçe:TCK’ nın “Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma” başlıklı 219. Maddesi: “İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan birine hükmolunabilir.(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve adlî para cezası ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o vazifeyi icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur.
(3) Kendi sıfatlarından istifade ederek kanuna göre kazanılmış olan haklara muhalif iş ve sözlerde bulunmaya, bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılı ceza tertip olunur. (4) Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek, birinci fıkrada yazılı fiillerden başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartıyla o cürüm için kanunda yazılı olan ceza ile mahkûm olur. (5) Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarıitibara almış ise cezayı çoğaltmaya mahal yoktur.” şeklinde düzenlenmiştir. TCK’nın 219. maddesi ile din görevlilerine hükümet icraatlarını eleştirme yasağı vardır. Din görevlilerini siyasi açıklamalarda bulundu şeklinde son derece suiistimale açık suçlamalarla karşı karşıya bırakan ve temel hak ve özgürlüklere, din ve vicdan özgürlüğüne ve fikir özgürlüğüne aykırı olan ve hiçbir kamu görevlisine getirilmeyen bu yasağın din görevlilerine getirilmesi hukukun temel ilkelerinden olan ve Anayasamızın 10. maddesinde ifadesini bulan eşitlik ilkesine de aykırıdır. Bu madde yasa metninden tamamen çıkarılmalıdır. Ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinde düzenlenen disiplin cezalarında bu konu ile ilgili düzenlemeler mevcuttur. Örneğin 657 sayılı yasada siyasi partiye girmek disiplin cezası olarak düzenlenmektedir. |
Madde 9. Müftülere Resmi Nikâh Yetkisi
Vatandaşların nişan ve düğün törenlerinde davet üzerine görevi gereği dualar okuyan pek çok din görevlisini sanık durumuna düşürerek mağdur eden yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi amacıyla müftülere de resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Gerekçe:TMK 134. maddesinin 2. fıkrasına “belediye bulunan yerlerde belediye başkanı” ifadesinden sonra “müftü”kelimesi eklenmesi yeterlidir.Böylece resmi nikah kıyan müftü veya vekili dini tören de tesis etmiş olacağından vatandaşlarımız ayrıca “imam nikahı” aramayacaktır. Hem vatandaşlarımız manen rahatlayacak hem de din görevlilerimiz TCK m.230 kapsamında suçlu duruma düşmeyeceklerdir.
4721 s.TÜRK MEDENİ KANUNU I. BAŞVURU MAKAMI Madde 134 – Birbiriyle evlenecek erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte başvururlar. Evlendirme memuru, belediye bulunan yerlerde belediye başkanı [, MÜFTÜ] veya bu işle görevlendirece [KLERİ] ğimemur, köylerde muhtardır. 1. TÖREN YERİ Madde 141 – Evlenme töreni, evlendirme dairesindeevlendirme memurunun ve ayırt etme gücüne sahip ergin iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Ancak, tören evleneceklerin istemi üzerine evlendirme memurunun uygun bulacağı diğer yerlerde de yapılabilir. 2. TÖRENİN ŞEKLİ Madde 142 – Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Memur, evlenmenin tarafların karşılıklı rızası ile kanuna uygun olarak yapılmış olduğunu açıklar. 3. AİLE CÜZDANI VE DİNİ TÖREN Madde 143 – Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir. Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dini töreni yapılamaz. Evlenmenin geçerli olması dini törenin yapılmasına bağlı değildir. 5237 s. TÜRK CEZA KANUNU AİLE DÜZENİNE KARŞI SUÇLAR BİRDEN ÇOK EVLİLİK, HİLELİ EVLENME, DİNSEL TÖREN Madde 230 – (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. (5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medenî nikâh yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (6) Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Özellikle kadın haklarını ve onurunu korumak için önce resmi nikah kıyılmalıdır. Resmi nikah olmadan dini nikah kıyılmamalıdır. Ancak yıllardır var olan bu yasağa rağmen halkımız din görevlisini söz, nişan ve düğüne çağırıp dini nikah kıymasını istemektedir. Bir nevi teamül haline gelmiş olan bu uygulama yasalarla çeliştiği için en çok din görevlilerini mağdur etmektedir. Halkın dini hassasiyetlerinden kaynaklanan ve uzun yıllardır teamül haline gelmiş olan bu uygulamaları kaldırmak mümkün olmadığına göre, uygulamaların suç olmaktan çıkaracak basit bir düzenleme yapmak mümkün gözükmektedir. Sorunun çözümü; belediye memuruna, nüfus memuruna hatta gemi kaptanına tanınan nikah kıyma yetkisinin müftülere de tanınmasıdır. |
Madde 10. Sınavsız Lisans Tamamlama
İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınır.
Gerekçe:İlahiyat ön lisans programını bitiren Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına sınavsız lisans tamamlama hakkı tanınmalıdır.Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yaklaşık 54 Bin 118 ilahiyat ön lisans programı mezunu çalışan mevcuttur. Kurumumuz çalışanlarının eğitim seviyesinin yükseltilmesi açısından ön lisans mezunu çalışanlara Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığı’nda olduğu gibi sınavsız lisans tamamlama hakkının tanıması sağlanmalıdır. |
Madde 11. Köy ve Kırsal Kesimde Çalışan Personelin Durumu
Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden köy ve kırsal kesim camilerinde görevli personele mahrumiyet (gelişmemiş bölge) tazminatı verilmesi konusunda gerekli çalışma yapılır. Ayrıca bu personele barınma ihtiyacının karşılanması için lojman sağlanır.
Madde 12. Cami Görevlilerinin Hafta Tatilinin İki Gün Olması
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yer alan imam-hatip ve müezzin kayyımlar, diğer hizmet sınıfındaki memurlar gibi haftada iki gün tatil yaparlar.
Gerekçe:657 Sayılı Devlet Memurları Kanun’nun “Çalışma saatler”başlıklı 99.maddesi: “Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.”Memurların genelinde olduğu gibi haftada iki gün tatil yapılması hakkaniyet ve eşitlik ilkesinin gereğidir. Diğer kamu kuruluşları çalışma günleri haftada 5 gündür. Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde yer alan imam-hatip ve müezzin kayyımlar, diğer hizmet sınıfındaki memurların da haftada iki gün tatil yapmaları en tabi haklarıdır. |
Madde 13. Diyanet Evi Açılması
Her il merkezi ve uygun görülen ilçelerde tüm Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin yararlanabileceği ve konaklama hizmeti sunulan en az bir diyanet evi açılır.
Gerekçe:Diyanette çalışan personelin ve ailelerinin ihtiyacı olan şehir gezilerinde kalma ve barınma yeri problemlerinin kökten çözümüne katkı sağlayacak her şehirde bir Diyanet Misafirhanesine ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Personel sayısına bakıldığı zaman bunun bir ihtiyaç olduğu açıktır. |
Madde 14. Köylerde Görevli Personelin Okuyan Çocukları İçin Yurt Desteği
Diyanet İşleri Başkanlığı personelinden köylerde görevli olup çocuklarını diğer köylerde veya ilçe merkezi veya il merkezinde okutan personelin çocuklarına yurt temin edilir veya barınma ve iaşe yardımı yapılır.
Gerekçe:Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan (TUİK verilerine göre 34600-35200 köy bulunmaktadır) personelin % 30’u şehirlerde % 70’i ise köylerde görev yapmakta ve 24 saat köyde bulunmaktadır. Diğer kamu kuruluşu hizmetleri ise şehir merkezlerinden gidiş geliş yapmakta, kamu adına hizmet veren bu görevlilerin öncelikle iyi bir lojmana ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun yanında çocukları okul çağına gelen görevlilerimiz köylerden tayin talebinde bulunmaktadır. Tayin talebi gerçekleşmeyenlerin bir çoğu aile ve çocuklarının eğitimi için şehir merkezlerinde ev tutmakta, aile bölünmekte ve görev aksamaktadır. Bu durumlar göz önünde bulundurularak köylerde görev yapmayı özendirecek maddi ve manevi katkılara ihtiyaç duyulmaktadır. Başta okuyan çocukları için burs ve yurt temini gibi ihtiyaçlar karşılanmalıdır. |
II.2. VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONELİNİN SOSYAL HAKLARI
Madde 15. Servis Ve Yemek Katkısı
1.1Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüklerinde çalışan personele yapılan servis ve yemek giderleri ödemesi diğer Bölge Müdürlüklerinde çalışan servis ve öğle yemeği imkanı bulunmayan personele de ödenir.
1.211.12.1986 tarihli ve 19308 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin “Yardımın şartları” başlıklı 5/2 maddesindeki “servis, yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması hükmünün “servisi” giyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının 25 olarak değiştirmesi için çalışma yapılır.
Madde 16. Vakıf Kira Gelirlerinden Pay
Vakıf kira gelirlerinin %5’ini geçmemek ve brüt maaşlarının üçte birini aşmamak üzere Vakıflar Meclisinin belirlediği oranlarda Vakıflar Genel Müdürlüğü personeline ödeme yapılır. Bu ödemelerden Kadro Karşılığı sözleşmeli personel ile işçi olarak çalışan personeller hariç diğer tüm personel yararlanır.
II.2. ORTAK SOSYAL HAKLAR
Madde 17. Lojman Tahsisi
1.1Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alan cami lojmanları görev tahsisli olarak cami görevlilerine tahsis edilir. Hazinenin, köy tüzel kişiliğinin veya diğer kuruluşların mülkiyetinde olan cami lojmanlarının kullanım ve kiraya verme yetkisinin alınması için Diyanet İşleri Başkanlığı gerekli tüm işlemleri yapar ve cami görevlilerine lojman tahsis edilir.
1.2Diyanet İşleri Başkanlığı Genel İdari Hizmetlerinde çalışan personeline ve Vakıflar Genel Müdürlüğü personeline görev tahsisli olarak tahsis edilen lojmanların oranı düşürülür ve süre tahsisli lojman sayısı arttırılır.