Ali Koç
Sendikal Tecrübeden Siyasal Harekete
Sendikal Tecrübeden Siyasal Harekete
Sivil Toplum Kuruluşları (STK) doğası gereği içinde bulundukları topluma karşılıksız (fisebilillah) hizmet etmek durumundadır. Siyaset ise, içinde bulunduğu toplumda çatışan çıkarları, uzlaştırma ve yönetme sanatıdır. Türkiye’de prensipli çalışmalar yapan, kimsesizlerin yanında olan ve dünya genelinde zalimlerin zulmüne uğrayanların bile yanında olup onların uğradığı haksızlıklara ve katliamlara karşı yüksek sesle haykıran en güçlü Sivil Toplum Kuruluşu Memur-Sen ve onun Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’dur.
Aslında “Siyaset ve STK’yı” birlikte değerlendirme açısından her iki kurum da içinde bulunduğu toplumun sağlıklı işleyişine ciddi katkı sağlamaktadır.
1990’lı yıllarda çalışan memurların hak ve özgürlüklerinin alınması ve hizmetler akışında verimliklerin sağlanması amacıyla merhum Mehmet Akif İnan ve bir avuç güzel insanlar tarafından kurulan Memur-Sen, birçok alanda çığırlar aşmış, bürokratlar yetiştirmiş ve siyasette verimliliği sağlayacak dik duruşlu ve imanlı kişilerin yetişmelerine katkılar sunmuştur.
7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan genel seçimlerde “Sendikal Tecrübeden Siyasal Harekete” başta Ahmet Gündoğdu olmak üzere Diyanet-Sen Kilis Şube Başkanı Recep Yıldız, Genç Memur-Sen Konya Şube Başkanı İbrahim Çetin ve birçok Memur-Sen hizmetkârları Ak Partiden aday adayı olmak üzere sendikal görevlerinden ve kurumlarından istifa ederek Milletvekili adaylıklarını açıklamışlardır.
Az kişilerin bir araya gelip dar imkânlarla Memur-Sen’in kurulumunu sağlayan ve o günlerden bu günlere kadar her alanda inancı ve davası adına bıkmadan usanmadan günü birlik planlı ve programlı çalışmalarıyla “Yeniden Büyük Türkiye Yolunda Çalışacaklarını” ifade eden Ahmet Gündoğdu, Recep Yıldız ve İbrahim Çetin ile diğer Memur-Sen yöneticileri siyasi arenaya bir hareket getirecekler ve sendikal mücadelelerini siyasal harekete çevireceklerdir.
Eğer STK’lardan devletimiz yeterince yararlanmak istiyor ve toplumun en ücra köşelere kadar sağlıklı işleyişini sağlamak istiyorsa topluma karşılıksız (Fisebilillah) hizmet etme sevdalıları ve muhabbet fedaileri olan STK’lara yeterli yasal kaynak ve desteği acilen sağlamak durumundadır. STK’lar ve yöneticileri hem bedenen karşılıksız hizmet etmekte hem de ceplerinden çoluk çocuğunun nafakasından keserek bu hizmetleri gerçekleştirmek için harcama yapmaktadırlar. STK’lar dışında destek almadan hizmet eden başka bir oluşum yoktur.
Devletimizin STK’lardan istifade ederek halkımızın her katmanına ulaşmayı sağlaması açısından milletvekili adaylıklarını açıklayan bu STK uzmanlarından yeterince faydalanmalı ve kişilerin TBMM’ye girmeleri için de aday oldukları partinin (Ak Partinin) sıralamada bu centilmenliği göstermesi çok daha isabetli olacaktır.
“Sendikal Tecrübeden Siyasal Harekete” bu kutlu mücadelede yeniden bir bismillah ile yola çıkan Ahmet Gündoğdu, Recep Yıldız ve İbrahim Çetin ile diğer adaylara başarılar diliyorum…