Diyanet-Sen Genel Merkezi
Söze Bakarız ‘Söz’ mü, Diye Söyleyene Bakarız ‘Adam’ mı, Diye!..
Söze Bakarız ‘Söz’ mü, Diye Söyleyene Bakarız ‘Adam’ mı, Diye!..
Çocuklar yarının gençleri, gençlerimiz de yarının bizleridir. Geleceğimiz, bugünün çocukları ve gençlerinin eğitimleri ve donanımları ile şekillenecektir. Ülkesine, milletine, dinine bağlı bir neslin yetiştirilmesi, bu yöndeki eğitimin çocukluktan başlamasıyla mümkündür.
Ağaç yaş iken eğilir, sözü bize bunu göstermektedir. Dindar bir nesil, vatanına ve milletine hizmet sevdalısı bir gençlik ve gelecek yetiştirmek, verilecek eğitimle doğru orantılıdır. Geleceğini teminat altına almak isteyen milletler, geleceğinin teminatı olan gençlere yatırım yaparlar.
Hepimizin bildiği malum bir söz vardır: Camide cemaatle namaz kılarken arka saflarda gülüşen çocuk sesleri yoksa gelecek nesiller adına korkun.
Bundan dolayıdır ki hiçbir mümin, hiçbir çocuğun gönlünde ve muhayyilesinde, cami ile ilgili kötü anı oluşturabilecek bir söz ve davranış içerisinde olmamalıdır. Çocukların dini öğrenmesi, dini bir hayat yaşamayı öğrenmesi, küçük yaşta camilere gelmesi, orayı sevmesi ile mümkün olacaktır.
Bir televizyon programında, çocukların camiye gelmesi ve oradaki varlıklarından rahatsız olduğunu söyleyen, isminin başında ilahiyatçı yazan bir ismin sözlerini büyük bir dehşet ve korkuyla dinledik, şahit olduk. Din adına konuşan kişilerin daha kuşatıcı, sevdirici bir dil sahibi olmaları gerekirken, korkutucu bir dille din anlatmaları kabul edilemez bir durumdur. Bu sebeple isminin başında ilahiyatçı yazan kişinin kullanmış olduğu o cümlesini kendisine bir yaşam alanı olarak sunuyoruz.
Aziz milletimize bu tür söylentilere ve isminin başında din adamı, ilahiyatçı yazan her sese kulak vermemelerini, dinlerini ve diyanetlerini ilgili kurumlardan öğrenmelerini tavsiye ediyoruz.
Bu sözü söyleyenle ilgili olarak da; Söze bakarız söz mü diye, söyleyene bakarız, adam mı diye; der, yolumuza devam ederiz.
Uzun zamandan beri dini hassasiyetlerimizi incitmeye çalışan, yapmış olduğu yayınlarla Diyanet işleri Başkanlığını ve Başkanını itibarsızlaştırmaya çalışan söz konusu kanalın, kurulduğu yıllardaki çizgisinden uzaklaştığını görmekteyiz.
İlk kurulduğu yıllarda iman ve İslam hakikatlerini önceleyen bireyler tarafından desteklenen kanalın bu günlerdeki tutumunu bir kabuk değişimi, bir yuva değişimi olarak görüyoruz.
Zira yerli sermaye olarak bu halkın samimi yardımlarıyla büyüyen bir kuruluşun bugün kendi ülkesinin dinini, diyanetini itibarsızlaştırıcı programlar yapması anlaşılır değildir.
Bizler yaşanan bu saygısızlıkları, kişiliksiz açıklamaları, dine, diyanete dair olan söylemleri kabul etmemekle birlikte söz konusu kanala eğer ki kabuk değiştirmemişlerse,
Eğer ki inanç ve zihin dünyaları değişmemişse yapılan bu programların teknik zayiat, tecrübesiz sunum, araştırılmamış konuk olarak yorumlanması için Din Görevlilerinden, Diyanet İşleri Başkanlığımızdan, Diyanet İşleri Başkanımızdan özür dilemesini ivedilikle bekliyoruz.